Ersun Yanal idaresindeki Alanyaspor, Spor Toto Harika Lig’in 30’uncu haftasında Galatasaray’a karşı 4-1 mağlup oldu. Alanyaspor – Galatasaray maçını spor muharrirleri kaleme aldı. Milliyet Gazetesi’nin duayen ismi, sarı-kırmızılıların futbolu hakkında çarpıcı tabirler kullandı.
İşte Alanyaspor – Galatasaray maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
ŞOV YAPARAK KAZANIYOR / OSMAN ŞENHER
Galatasaray, Mertens’in de dönmesiyle gücünü ikiye katladı. Geçen hafta Kayserispor karşısında altı golle galip geldiler. Dün gece Alanya üzere sıkıntı bir deplasmanda dört gol atarak üç puanı aldılar. Daha fazlasını da atabilirlerdi, ekip kendini fazla sıkmadı.
Teknik Yönetici Okan Buruk’un sistemi oturmuş. Defansı, orta alanı ve forveti olmak üzere bütün futbolcular rakibe baskı yapıp gol atmak istiyorlar.
Dün gece sahneye Mertens çıktı. Bu çocuk hem yıldız hem de çok büyük futbolcu… Oyunu istediği üzere hızlandırıyor, yavaşlatıyor, harika asist yapıp Icardi’ye gol attırıyor, kendisi gol atıyor. Rakip ataklarda defansına gelip top çıkartıyor. Bir futbolcuda ne ararsanız, Mertens’te fazlası var. Tribündekiler, televizyonun başındakiler herhalde herkes Mertens’in ayağına top gelsin, oyun güzelleşsin istiyordur.
İkinci gözüme batan futbolcu; Adekugbe oldu. Kanadalı futbolcu resmen Mertens’ten sonraki maçın yıldızıydı. Sol çizgiyi hem defansif hem de ofansif olarak harika kullandı. Sacha Boey’in sağ tarafta yaptıklarının birebirini yaptı. Ortaya fevkalade bir performans ve bitmez tükenmez bir güç koydu. Rashica’nın attığı golün de pasını verdi.
Artık kalan yedi maçta ben bu ortadaki puan farkının kapanmasının çok sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Defansta Nelsson ile Abdülkerim güya yumurta ikizleri! O kadar uygun anlaşıyorlar ki, kolay kolay kusur yapmıyorlar. Olağan ki ufak tefek yanılgıları her futbolcu yapar. Ama şu an ligdeki en âlâ iki stoper oldukları bir gerçek.
Torreira’nın 1.65 görünen uzunluğu var, herhalde göremediğimiz bir o kadar daha uzunluğu var. Bu kadar enerjiyi nereden buluyor? Tekniği çok uygun, rakibe devamlı baskı yapıyor. Bir bakıyorsunuz atakta, bir bakıyorsunuz defansın önünde. Neredeyse tek başına rakibin orta alanıyla başa çıkıyor. Hürmet duyuyorum.
Kerem ve Rashica’nın Kayserispor karşısındaki performansları yoktu. Buna karşın birinci golde Abdülkerim’in başına o topu Kerem gönderdi. Rashica’ya dingin diyoruz, dingin derken de utanıyoruz. Attığı dördüncü golde Adekugbe’nin ortasına o denli bir depar attı ki; ayaklarının ucuyla topa yetişerek fileleri havalandırdı. Çok sıkıntı bir konumdu. Demek ki 63. dakikada bile ne kadar güçlü ki o denli bir depar atabiliyor. Ona da hürmet duymak lazım.
Icardi’nin ayağındaki düşünce nedeniyle hocası onu ikinci yarıda riske etmedi ve oyundan çıkardı. Arjantinli forvet golünü atarken, rakip defansa pres yaparken, top kendine geldiği vakit her şeyiyle Galatasaray’ın futboluna heyecan katan bir santrfor.
Sonuçta Galatasaray zorlanmadan farklı galip gelerek yoluna devam ediyor. Alanyaspor, Ersun Yanal üzere kaliteli bir teknik adam gelmesine karşın bir türlü istenilen futbolu oynayamıyor. Grup olarak biraz kıpırdamazlarsa önümüzdeki haftalarda, kırmızı çizgiye yeterlice yaklaşıp büyük problem çekerler.
İŞİN İSMİ, CÜMBÜŞ OLDU / ATTİLA GÖKÇE
Mike Hammer polisiye romanlarının muharriri Mickey Spillane birinci yapıtı Kanun Benim’den sonra ikincisini yazarken çok zorlanmış. Ne yazsa bitirmeden çöpe atıyormuş. Sonunda üniversitedeki futbol antrenörünün kelamlarını hatırlamış: “Kazanan kadro değiştirilmez!”
Okan Buruk Mike Hammer maceralarını okudu mu, Spillane’i biliyor mu? Bilmiyoruz. Ayrıyeten futbolu Spillane’den öğrenecek hali de yok. O esasen biliyor sakatlık ve ceza durumları yoksa kazanan kadronun kolay kolay değişmeyeceğini. Geçen hafta Kayserispor’a yarım düzine gol atan kadro, motamot Alanya deplasmanında da alandaydı. Koştu, vakit zaman duraladı lakin yeniden de maçın işvereni olmayı bildi Galatasaray…
Peki nedir sırları? Çözebildiğimiz kadarıyla Üstün Lig ortalamasının üzerinde oyunculara sahipler. Uyumlu oynuyorlar. Birbirlerini okuyarak tamamlayarak empati bağlarıyla kimin ne yapacağını bilerek gayret ediyorlar. O nedenle toplam kıymeti çok yüksek bir takım var karşımızda. Alın işte Abdülkerim-Adekugbe, Mertens-İcardi, Toreira-Kerem ya da Adekugbe-Rashica… Hepsi de birbirini tanıyan dans eder üzere ahenkle oynayan futbolcular.
Kerem’in duran topta Abdülkerim’in başına attığı top… Mertens’in İcardi’ye attırdığı gol… Ve de olağanüstü bir Mertens sayısı… Adekugbe asistiyle Rasicha da gösteriyor kendini. Bu kadro oynadıkça üretiyor ürettikçe eğleniyor. Dünkü maç gollere karşın muhteşem bir şov miydi? Hayır… Daha uygun oynadıkları maçlar var. Lakin sonucu garanti altına alan bir kaliteyi sergiliyorlar. İcardi keşke erken çıkmasaydı oyundan. Goller de keyif de katlanabilirdi.
Galatasaray’da farklılık yaratan değerli özelliklerden biri, savunmanın oyunu daima hamleye taşıması. Kazandıkları toplarla atağın modülü olmaları. Dün Nelsson geride kalırken sağda Boey, solda Adekugbe kanatlardan daima bastıran adamlardı. Abdülkerim’in bir stoperden daha fazlası olduğunu da gördük. Daima oyun kurgusunun içindeydi. Mertens ve İcardi de kadronun ekstra gücü.
Rashica, Toreira, Oliveira, Kerem… Alanyaspor’un oyun kurmasına fırsat vermediler. Alanyaspor eski havasını ve rüzgarını kaybetmiş. Ersun Yanal idaresinde rakip savunmanın gerisine bir kaç topla gittiler. Birincisinde penaltıdan attıkları gol geldi. Sonrasını değerlendiremediler. Korkarım ki gelecek haftalarda daha problemli maçlar oynayacaklar. Alttaki kadrolarla ortalarındaki makas daralıyor.
Süper Lig’in final haftaları oynanırken Galatasaray en sıkıntı etapta işi cümbüşe çeviren kadro oldu. Öteki grupların şimdi başaramadığı bir durum… Bakalım gerisi nasıl gelecek?
İşte Alanyaspor – Galatasaray maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
ŞOV YAPARAK KAZANIYOR / OSMAN ŞENHER
Galatasaray, Mertens’in de dönmesiyle gücünü ikiye katladı. Geçen hafta Kayserispor karşısında altı golle galip geldiler. Dün gece Alanya üzere sıkıntı bir deplasmanda dört gol atarak üç puanı aldılar. Daha fazlasını da atabilirlerdi, ekip kendini fazla sıkmadı.
Teknik Yönetici Okan Buruk’un sistemi oturmuş. Defansı, orta alanı ve forveti olmak üzere bütün futbolcular rakibe baskı yapıp gol atmak istiyorlar.
Dün gece sahneye Mertens çıktı. Bu çocuk hem yıldız hem de çok büyük futbolcu… Oyunu istediği üzere hızlandırıyor, yavaşlatıyor, harika asist yapıp Icardi’ye gol attırıyor, kendisi gol atıyor. Rakip ataklarda defansına gelip top çıkartıyor. Bir futbolcuda ne ararsanız, Mertens’te fazlası var. Tribündekiler, televizyonun başındakiler herhalde herkes Mertens’in ayağına top gelsin, oyun güzelleşsin istiyordur.
İkinci gözüme batan futbolcu; Adekugbe oldu. Kanadalı futbolcu resmen Mertens’ten sonraki maçın yıldızıydı. Sol çizgiyi hem defansif hem de ofansif olarak harika kullandı. Sacha Boey’in sağ tarafta yaptıklarının birebirini yaptı. Ortaya fevkalade bir performans ve bitmez tükenmez bir güç koydu. Rashica’nın attığı golün de pasını verdi.
Artık kalan yedi maçta ben bu ortadaki puan farkının kapanmasının çok sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Defansta Nelsson ile Abdülkerim güya yumurta ikizleri! O kadar uygun anlaşıyorlar ki, kolay kolay kusur yapmıyorlar. Olağan ki ufak tefek yanılgıları her futbolcu yapar. Ama şu an ligdeki en âlâ iki stoper oldukları bir gerçek.
Torreira’nın 1.65 görünen uzunluğu var, herhalde göremediğimiz bir o kadar daha uzunluğu var. Bu kadar enerjiyi nereden buluyor? Tekniği çok uygun, rakibe devamlı baskı yapıyor. Bir bakıyorsunuz atakta, bir bakıyorsunuz defansın önünde. Neredeyse tek başına rakibin orta alanıyla başa çıkıyor. Hürmet duyuyorum.
Kerem ve Rashica’nın Kayserispor karşısındaki performansları yoktu. Buna karşın birinci golde Abdülkerim’in başına o topu Kerem gönderdi. Rashica’ya dingin diyoruz, dingin derken de utanıyoruz. Attığı dördüncü golde Adekugbe’nin ortasına o denli bir depar attı ki; ayaklarının ucuyla topa yetişerek fileleri havalandırdı. Çok sıkıntı bir konumdu. Demek ki 63. dakikada bile ne kadar güçlü ki o denli bir depar atabiliyor. Ona da hürmet duymak lazım.
Icardi’nin ayağındaki düşünce nedeniyle hocası onu ikinci yarıda riske etmedi ve oyundan çıkardı. Arjantinli forvet golünü atarken, rakip defansa pres yaparken, top kendine geldiği vakit her şeyiyle Galatasaray’ın futboluna heyecan katan bir santrfor.
Sonuçta Galatasaray zorlanmadan farklı galip gelerek yoluna devam ediyor. Alanyaspor, Ersun Yanal üzere kaliteli bir teknik adam gelmesine karşın bir türlü istenilen futbolu oynayamıyor. Grup olarak biraz kıpırdamazlarsa önümüzdeki haftalarda, kırmızı çizgiye yeterlice yaklaşıp büyük problem çekerler.
İŞİN İSMİ, CÜMBÜŞ OLDU / ATTİLA GÖKÇE
Mike Hammer polisiye romanlarının muharriri Mickey Spillane birinci yapıtı Kanun Benim’den sonra ikincisini yazarken çok zorlanmış. Ne yazsa bitirmeden çöpe atıyormuş. Sonunda üniversitedeki futbol antrenörünün kelamlarını hatırlamış: “Kazanan kadro değiştirilmez!”
Okan Buruk Mike Hammer maceralarını okudu mu, Spillane’i biliyor mu? Bilmiyoruz. Ayrıyeten futbolu Spillane’den öğrenecek hali de yok. O esasen biliyor sakatlık ve ceza durumları yoksa kazanan kadronun kolay kolay değişmeyeceğini. Geçen hafta Kayserispor’a yarım düzine gol atan kadro, motamot Alanya deplasmanında da alandaydı. Koştu, vakit zaman duraladı lakin yeniden de maçın işvereni olmayı bildi Galatasaray…
Peki nedir sırları? Çözebildiğimiz kadarıyla Üstün Lig ortalamasının üzerinde oyunculara sahipler. Uyumlu oynuyorlar. Birbirlerini okuyarak tamamlayarak empati bağlarıyla kimin ne yapacağını bilerek gayret ediyorlar. O nedenle toplam kıymeti çok yüksek bir takım var karşımızda. Alın işte Abdülkerim-Adekugbe, Mertens-İcardi, Toreira-Kerem ya da Adekugbe-Rashica… Hepsi de birbirini tanıyan dans eder üzere ahenkle oynayan futbolcular.
Kerem’in duran topta Abdülkerim’in başına attığı top… Mertens’in İcardi’ye attırdığı gol… Ve de olağanüstü bir Mertens sayısı… Adekugbe asistiyle Rasicha da gösteriyor kendini. Bu kadro oynadıkça üretiyor ürettikçe eğleniyor. Dünkü maç gollere karşın muhteşem bir şov miydi? Hayır… Daha uygun oynadıkları maçlar var. Lakin sonucu garanti altına alan bir kaliteyi sergiliyorlar. İcardi keşke erken çıkmasaydı oyundan. Goller de keyif de katlanabilirdi.
Galatasaray’da farklılık yaratan değerli özelliklerden biri, savunmanın oyunu daima hamleye taşıması. Kazandıkları toplarla atağın modülü olmaları. Dün Nelsson geride kalırken sağda Boey, solda Adekugbe kanatlardan daima bastıran adamlardı. Abdülkerim’in bir stoperden daha fazlası olduğunu da gördük. Daima oyun kurgusunun içindeydi. Mertens ve İcardi de kadronun ekstra gücü.
Rashica, Toreira, Oliveira, Kerem… Alanyaspor’un oyun kurmasına fırsat vermediler. Alanyaspor eski havasını ve rüzgarını kaybetmiş. Ersun Yanal idaresinde rakip savunmanın gerisine bir kaç topla gittiler. Birincisinde penaltıdan attıkları gol geldi. Sonrasını değerlendiremediler. Korkarım ki gelecek haftalarda daha problemli maçlar oynayacaklar. Alttaki kadrolarla ortalarındaki makas daralıyor.
Süper Lig’in final haftaları oynanırken Galatasaray en sıkıntı etapta işi cümbüşe çeviren kadro oldu. Öteki grupların şimdi başaramadığı bir durum… Bakalım gerisi nasıl gelecek?