DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan bir dizi ziyaretler için geldiği Gaziantep’te Balıklı Parkı’nda partisinin seçim çadırını ziyaret etti. Burada seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara seslenen Babacan, seçimi Millet İttifakı’nın kazanması halinde Türkiye’nin güçleneceğini ve gerçek demokrasi gücü ile dünyanın saygın ülkelerinden biri olacağını söyledi.
Babacan, “Kimse bu milletin iradesine darbe diyemez. Bakın arkadaşlar, bunları ben güzel hatırlıyorum. 2002 seçimlerinde de demokrasiye inanmayanlardan bu kelamları duymadık mı? Baktılar ki başarısızlık geliyor, baktılar ki sandıkta yenilgi geliyor; çabucak ulusal kıymetleri istismar ederek vatandaşlarımızı korkutmaya başlamışlardı. Bu ülkede uzun mühlet devlet idaresinde vazife almış şahıslardan biri olarak söyleyeyim arkadaşlar, bu iktidar giderse, ulusal savunmamıza zerre kadar ziyan gelmez. Bu iktidar giderse, ulusal menfaatlerimize zerre kadar ziyan gelmez. Bu iktidar giderse, ulusal değerlerimizden hiçbir şey kaybetmeyiz. Hatta ve hatta uzun yıllar MGK üyesi olmuş, dış işleri bakanlığı da yapmış bir arkadaşınız olarak söyleyeyim. Kazandığımızda, ülkemiz o denli bir güçlenecek ki, şimdiki üzere hamasetle değil, gerçek demokrasinin gücüyle dünyanın saygın bir ülkesi olacağız. Önümüzdeki seçimler, ülkemizde süratli bir atılımın başlangıç tarihi olacak” dedi.
‘BU SEÇİM REFERANDUMDUR’
Babacan, 14 Mayıs seçimlerinin bir referandum olduğunu anlatarak, kelamlarını şöyle tamamladı:
‘’Haksız ve orantısız rantlara son vereceğiz. Beşere ve tabiata ziyan veren tüm işleri tarihe gömeceğiz. Devletimizin gücünü her bir vatandaşımızın ömrüyle, sıhhatiyle, mutluluğuyla, zenginliği ile sağlayacağız. Akıl dışı maceralara atılıp, ülkeyi yoksullaştıran sistemi sonlandıracağız. Bu seçim bir referandumdur. Her iki pusulada da bir referandum var. 1 metre uzunluğunda pusulada olsa ülkeyi yönetme dileğinde olan 2 alternatif var. Fakat biz ne ile neyin ortasında tercih yapacağız biliyor musunuz? Oy pusulalarında karşımızda 2 tercih var. Otoriterlik mi? Demokrasi mi? Keyfilik mi? Hukuk mu? Tek akıl mı? Ortak akıl mı? Gaziantep karşılıkların hepsini biliyor. Bu uzun pusula da aslında 2 tercih var.”
Babacan, “Kimse bu milletin iradesine darbe diyemez. Bakın arkadaşlar, bunları ben güzel hatırlıyorum. 2002 seçimlerinde de demokrasiye inanmayanlardan bu kelamları duymadık mı? Baktılar ki başarısızlık geliyor, baktılar ki sandıkta yenilgi geliyor; çabucak ulusal kıymetleri istismar ederek vatandaşlarımızı korkutmaya başlamışlardı. Bu ülkede uzun mühlet devlet idaresinde vazife almış şahıslardan biri olarak söyleyeyim arkadaşlar, bu iktidar giderse, ulusal savunmamıza zerre kadar ziyan gelmez. Bu iktidar giderse, ulusal menfaatlerimize zerre kadar ziyan gelmez. Bu iktidar giderse, ulusal değerlerimizden hiçbir şey kaybetmeyiz. Hatta ve hatta uzun yıllar MGK üyesi olmuş, dış işleri bakanlığı da yapmış bir arkadaşınız olarak söyleyeyim. Kazandığımızda, ülkemiz o denli bir güçlenecek ki, şimdiki üzere hamasetle değil, gerçek demokrasinin gücüyle dünyanın saygın bir ülkesi olacağız. Önümüzdeki seçimler, ülkemizde süratli bir atılımın başlangıç tarihi olacak” dedi.
‘BU SEÇİM REFERANDUMDUR’
Babacan, 14 Mayıs seçimlerinin bir referandum olduğunu anlatarak, kelamlarını şöyle tamamladı:
‘’Haksız ve orantısız rantlara son vereceğiz. Beşere ve tabiata ziyan veren tüm işleri tarihe gömeceğiz. Devletimizin gücünü her bir vatandaşımızın ömrüyle, sıhhatiyle, mutluluğuyla, zenginliği ile sağlayacağız. Akıl dışı maceralara atılıp, ülkeyi yoksullaştıran sistemi sonlandıracağız. Bu seçim bir referandumdur. Her iki pusulada da bir referandum var. 1 metre uzunluğunda pusulada olsa ülkeyi yönetme dileğinde olan 2 alternatif var. Fakat biz ne ile neyin ortasında tercih yapacağız biliyor musunuz? Oy pusulalarında karşımızda 2 tercih var. Otoriterlik mi? Demokrasi mi? Keyfilik mi? Hukuk mu? Tek akıl mı? Ortak akıl mı? Gaziantep karşılıkların hepsini biliyor. Bu uzun pusula da aslında 2 tercih var.”