Ambulansa kasıtlı olarak yol vermeyen sürücülere verilen cezaları değerlendiren hukukçular, hastanın hayatının tehlikeye girmesi durumunda “bilinçli taksirle yaralama” ve “ölüme sebebiyet vermek” suçlarının da gündeme gelebileceğini belirtiyor.
Özellikle İstanbul’da ve ülke genelinde ambulansa yol vermeyen sürücülerin görüntüleri kameralar tarafından görüntüleniyor. Bu durumlarda aracı kullanan kişiye Karayolları Trafik Kanunu kapsamında cezası yazılırken, önceki gün yaşanan olayda da Pendik’ten hasta almaya giden ambulansa D-100 kara yolu Maltepe mevkiinde yol vermeyen sürücüye 819 lira idari para cezası uygulandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Müdürlüğü ekiplerince de bu yıl, geçiş üstünlüğü bulunan 341 araca yol vermeyen sürücülere çeşitli ihlallerden yaklaşık 100 bin lira idari para cezası kesildi.
Ayrıca sosyal medyadan yapılan tespitte 7 ambulansa yol vermeyen sürücülere de cezai işlem uygulandı.
Ambulansa yol vermeyen sürücülere uygulanan cezayı değerlendiren Hukukçular Derneği Başkanı avukat Ahmet Yılmaz, bu tür olaylarda sürücülere verilen cezanın yeterli olup olmadığı konusunun gündeme geldiğini ancak çözüm için cezaları değil de toplumsal bilinci artıracak çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Türk Ceza Kanunu’nda bu gibi olaylarla bağlantılı olarak "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunun yer aldığını dile getiren Yılmaz, "Ambulansın sirenleri açık ve hastaneye götürülmek istenen kişi, engelleme nedeniyle ağır bir durumla karşılaşmış olsa hiç kuşkusuz daha ağır cezai yaptırımla karşılaşılabilirdi." dedi.
"Bilinçli taksirle yaralama" ve "ölüme sebebiyet vermek" suçu gündeme gelebilir"
Avukat Sinan Keskin, kara yollarında ambulans, itfaiye, polis ve askeri gibi geçiş üstünlüğü bulunan araçlara yol verilmemesi durumunda idari para cezalarının uygulandığını anımsattı.
Keskin, Maltepe’de yaşanan olayda sürücünün şerit değiştirerek trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu belirterek, "Bir sürücünün kasten bir ambulansa yol vermemesi ve ambulansın gecikmesine neden olması halinde, eğer ambulanstaki hastanın durumu sırf bu gecikme nedeniyle hasta ağırlaşırsa veya vefat ederse, Türk Ceza Kanunu kapsamında ‘bilinçli taksirle yaralama’ ve "ölüme sebebiyet vermek’ suçu dahi gündeme gelebilir." ifadelerini kullandı.
"Böyle durumlar için kanunda daha ağır yaptırımlar söz konusu olmalıdır"
Avukat Elvan Kılıç da ambulansların geçiş üstünlüğünü kullanabilmesi için görevli olması gerektiğini dile getirerek, "Herhangi bir sürücünün kendi aciliyet durumunu koşul sürerek geçiş üstünlüğüne sahip olması mümkün değildir." diye konuştu.
Yaşanan olayda bilerek ve isteyerek, görevini yapan ve geçiş üstünlüğü bulunan araca yol vermemek için bir çaba olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Geçiş üstünlüğü olan araçlara en hızlı şekilde yol vermek zorunludur. Ambulansın içinde acil müdahale gerektiren bir kişinin olması durumu söz konusu ise ve müdahalenin zamanında yapılmaması sebebiyle canı tehlikeye girme durumuyla karşı karşıya kaldığı için tazminat davasına da konu olur. Tabii bu durumda ispat külfeti davacıda olur. Yine böyle durumlar ve kişiler için kanunda daha ağır yaptırımlar söz konusu olmalı. Ehliyet puanının düşmesi ve para cezası alması yeterli olmayacaktır."
Özellikle İstanbul’da ve ülke genelinde ambulansa yol vermeyen sürücülerin görüntüleri kameralar tarafından görüntüleniyor. Bu durumlarda aracı kullanan kişiye Karayolları Trafik Kanunu kapsamında cezası yazılırken, önceki gün yaşanan olayda da Pendik’ten hasta almaya giden ambulansa D-100 kara yolu Maltepe mevkiinde yol vermeyen sürücüye 819 lira idari para cezası uygulandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Müdürlüğü ekiplerince de bu yıl, geçiş üstünlüğü bulunan 341 araca yol vermeyen sürücülere çeşitli ihlallerden yaklaşık 100 bin lira idari para cezası kesildi.
Ayrıca sosyal medyadan yapılan tespitte 7 ambulansa yol vermeyen sürücülere de cezai işlem uygulandı.
Ambulansa yol vermeyen sürücülere uygulanan cezayı değerlendiren Hukukçular Derneği Başkanı avukat Ahmet Yılmaz, bu tür olaylarda sürücülere verilen cezanın yeterli olup olmadığı konusunun gündeme geldiğini ancak çözüm için cezaları değil de toplumsal bilinci artıracak çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Türk Ceza Kanunu’nda bu gibi olaylarla bağlantılı olarak "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunun yer aldığını dile getiren Yılmaz, "Ambulansın sirenleri açık ve hastaneye götürülmek istenen kişi, engelleme nedeniyle ağır bir durumla karşılaşmış olsa hiç kuşkusuz daha ağır cezai yaptırımla karşılaşılabilirdi." dedi.
"Bilinçli taksirle yaralama" ve "ölüme sebebiyet vermek" suçu gündeme gelebilir"
Avukat Sinan Keskin, kara yollarında ambulans, itfaiye, polis ve askeri gibi geçiş üstünlüğü bulunan araçlara yol verilmemesi durumunda idari para cezalarının uygulandığını anımsattı.
Keskin, Maltepe’de yaşanan olayda sürücünün şerit değiştirerek trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu belirterek, "Bir sürücünün kasten bir ambulansa yol vermemesi ve ambulansın gecikmesine neden olması halinde, eğer ambulanstaki hastanın durumu sırf bu gecikme nedeniyle hasta ağırlaşırsa veya vefat ederse, Türk Ceza Kanunu kapsamında ‘bilinçli taksirle yaralama’ ve "ölüme sebebiyet vermek’ suçu dahi gündeme gelebilir." ifadelerini kullandı.
"Böyle durumlar için kanunda daha ağır yaptırımlar söz konusu olmalıdır"
Avukat Elvan Kılıç da ambulansların geçiş üstünlüğünü kullanabilmesi için görevli olması gerektiğini dile getirerek, "Herhangi bir sürücünün kendi aciliyet durumunu koşul sürerek geçiş üstünlüğüne sahip olması mümkün değildir." diye konuştu.
Yaşanan olayda bilerek ve isteyerek, görevini yapan ve geçiş üstünlüğü bulunan araca yol vermemek için bir çaba olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Geçiş üstünlüğü olan araçlara en hızlı şekilde yol vermek zorunludur. Ambulansın içinde acil müdahale gerektiren bir kişinin olması durumu söz konusu ise ve müdahalenin zamanında yapılmaması sebebiyle canı tehlikeye girme durumuyla karşı karşıya kaldığı için tazminat davasına da konu olur. Tabii bu durumda ispat külfeti davacıda olur. Yine böyle durumlar ve kişiler için kanunda daha ağır yaptırımlar söz konusu olmalı. Ehliyet puanının düşmesi ve para cezası alması yeterli olmayacaktır."