Olay, Arapçeşme Mahallesi Namık Kemal Caddesi’ndeki 3 katlı binanın taban katında meydana geldi. 19 Haziran’da memleketleri Niğde’ye giden Melek Öztürk (46) ile kızı Nazire Kaya (18), konuta döndüklerine gördükleri görünüm karşısına hayatlarının şokunu yaşadı. Argümana nazaran, anne kızın bir müddettir sorun yaşadığı konut sahibinin oğlu, elektrik ve su aboneliğini kapattırdı, daha sonra sayaçları söktürdü. Diyabet hastası Nazire’nin buzdolabında koruma edilen insülin ilaçları ise elektrik olmayınca telef oldu. Meskene geldiklerinde elektrik ve suyun olmadığını, ilaçların da bozulduğunu gören anne kız şikayetçi oldu.
“BU KİŞİ UYDURMA EVRAK DÜZENLEYEREK, ÜSTÜNE ALDIĞI ELEKTRİĞİMİ, SUYUMU KAPATTIRDI”
Bir müddettir konut sahibi ve yakınlarıyla sorun yaşadığını söyleyen Melek Öztürk, “Burada oturduğuma dair kira kontratım var. Konut sahibi, ‘Evi sattık’ dedi. Diğer birine sattığını söyledi, onunla da kontratım var ama bize hiçbir ihbar ya da bilgi vermeden kaçak yıkıma başlayarak, bize hakaret küfürler ederek yıkmaya başladılar. Daha sonrasında mesken sahibinin oğlu memlekete gittiğimiz sırada 19 Haziran’da meskene geliyor. Benim üzerime olan elektriği, suyu kendi üzerine alıyor ve elektriğimi, suyumu kestiriyor. Bana trenle seyahat ettiğim esnada bildiri geldi. ‘Kapatmayın, lütfen benim kızım şeker hastası ve dolapta insülinleri var’ dememe karşın bu kişi düzmece evrak düzenleyerek, üstüne aldığı elektriğimi, suyumu kapattırıyor. Gelen görevlilere de, ‘O bayan buradan taşındı, kira yardımı almak için bu türlü bir şey yaptı’ diyor. Benim 2015’de olan kiram kontratım var. Daha sonrasında konutu sattığı şahısla bir kontratım yeniden var. Daha sonrasında öteki birine satıldı ona da 1 aylık kira ödedim. Onunda dekontu var. O mukavele yapmadan gitti. Benim elimde ikametim var. Kızımla ikamet ediyorum. Emniyet güçlerine dilekçe verdim ancak hiçbir formda ilgilenmedi. Adam içip içip kapımıza dayandı. Tüm küfürleri, hakaretleri işittik. Artık elektriğim yok, suyum yok” dedi.
“KIZIM İNSÜLİNE BAĞIMLI DİYABET”
Kızının buzdolabında koruma edilen ilaçlarının elektrik olmayınca bozulduğunu söz eden Öztürk, “Kızım insüline bağımlı diyabet. İnsülin kullanmadığı vakit bir hafta içinde ağır bakıma düşebilir. Bir defa onu yaşadık. Bir kutusu 500 lira. Şuan benim insülinleri alacak durumum esasen yok. Bu durumda yardım etmenizi istiyorum. Daha ne yapmasını bekliyorsunuz?” diye konuştu.
“BU KADAR DA İNSANLIK DIŞI BİR ŞEY OLAMAZ”
Geçtiğimiz aylarda binadaki başka 2 katın pencere ve balkonlarının söküldüğünü, bu sırada meskende olduklarını ve konut sahibinin kendisine çalışmalara ait öncesinden bilgi vermediğini de ileri süren Melek Öztürk, “Yeğenim gelmişti misafirliğe. Oturduk, çay demledik. Çocuk bir bardak çay içemeden kalktı gitti. Bütün alçılar üzerimize döküldü. İmara gittim, zabıta gruplarına bildirdim. Yıkım ruhsatları yoktu, güvenlik tedbirleri alınmadı. Kızımın şekeri düştüğünde çıkıp da markete gidemedim. Buralarda cam kırıkları var. Bu kadar da insanlık dışı bir şey olamaz. Daha diğer ne diyeyim?” halinde konuştu.
“İLAÇSIZ YAŞAYAMAM”
Diyabet hastası Nazire Kaya ise “Ne söyleyeceğimi bilmiyorum açıkçası. 3 aylık ilaçlarımdı. Bir kutusu 500 lira. Annemin dediği üzere o parayı verebilecek durumumuz yok. İlaçsız yaşayamam. İlaçları bağlı yaşıyorum. O ilaçlar telef oldu. Benim hiçbir işime yaramayacak, tesir etmeyecek durumda. Yetkililere sesleniyoruz. İlaçlarımız telef olmuş durumda. Açıkçası yardımcı olmalarını istiyoruz” sözlerini kullandı.
“BU KİŞİ UYDURMA EVRAK DÜZENLEYEREK, ÜSTÜNE ALDIĞI ELEKTRİĞİMİ, SUYUMU KAPATTIRDI”
Bir müddettir konut sahibi ve yakınlarıyla sorun yaşadığını söyleyen Melek Öztürk, “Burada oturduğuma dair kira kontratım var. Konut sahibi, ‘Evi sattık’ dedi. Diğer birine sattığını söyledi, onunla da kontratım var ama bize hiçbir ihbar ya da bilgi vermeden kaçak yıkıma başlayarak, bize hakaret küfürler ederek yıkmaya başladılar. Daha sonrasında mesken sahibinin oğlu memlekete gittiğimiz sırada 19 Haziran’da meskene geliyor. Benim üzerime olan elektriği, suyu kendi üzerine alıyor ve elektriğimi, suyumu kestiriyor. Bana trenle seyahat ettiğim esnada bildiri geldi. ‘Kapatmayın, lütfen benim kızım şeker hastası ve dolapta insülinleri var’ dememe karşın bu kişi düzmece evrak düzenleyerek, üstüne aldığı elektriğimi, suyumu kapattırıyor. Gelen görevlilere de, ‘O bayan buradan taşındı, kira yardımı almak için bu türlü bir şey yaptı’ diyor. Benim 2015’de olan kiram kontratım var. Daha sonrasında konutu sattığı şahısla bir kontratım yeniden var. Daha sonrasında öteki birine satıldı ona da 1 aylık kira ödedim. Onunda dekontu var. O mukavele yapmadan gitti. Benim elimde ikametim var. Kızımla ikamet ediyorum. Emniyet güçlerine dilekçe verdim ancak hiçbir formda ilgilenmedi. Adam içip içip kapımıza dayandı. Tüm küfürleri, hakaretleri işittik. Artık elektriğim yok, suyum yok” dedi.
“KIZIM İNSÜLİNE BAĞIMLI DİYABET”
Kızının buzdolabında koruma edilen ilaçlarının elektrik olmayınca bozulduğunu söz eden Öztürk, “Kızım insüline bağımlı diyabet. İnsülin kullanmadığı vakit bir hafta içinde ağır bakıma düşebilir. Bir defa onu yaşadık. Bir kutusu 500 lira. Şuan benim insülinleri alacak durumum esasen yok. Bu durumda yardım etmenizi istiyorum. Daha ne yapmasını bekliyorsunuz?” diye konuştu.
“BU KADAR DA İNSANLIK DIŞI BİR ŞEY OLAMAZ”
Geçtiğimiz aylarda binadaki başka 2 katın pencere ve balkonlarının söküldüğünü, bu sırada meskende olduklarını ve konut sahibinin kendisine çalışmalara ait öncesinden bilgi vermediğini de ileri süren Melek Öztürk, “Yeğenim gelmişti misafirliğe. Oturduk, çay demledik. Çocuk bir bardak çay içemeden kalktı gitti. Bütün alçılar üzerimize döküldü. İmara gittim, zabıta gruplarına bildirdim. Yıkım ruhsatları yoktu, güvenlik tedbirleri alınmadı. Kızımın şekeri düştüğünde çıkıp da markete gidemedim. Buralarda cam kırıkları var. Bu kadar da insanlık dışı bir şey olamaz. Daha diğer ne diyeyim?” halinde konuştu.
“İLAÇSIZ YAŞAYAMAM”
Diyabet hastası Nazire Kaya ise “Ne söyleyeceğimi bilmiyorum açıkçası. 3 aylık ilaçlarımdı. Bir kutusu 500 lira. Annemin dediği üzere o parayı verebilecek durumumuz yok. İlaçsız yaşayamam. İlaçları bağlı yaşıyorum. O ilaçlar telef oldu. Benim hiçbir işime yaramayacak, tesir etmeyecek durumda. Yetkililere sesleniyoruz. İlaçlarımız telef olmuş durumda. Açıkçası yardımcı olmalarını istiyoruz” sözlerini kullandı.