Bank of Canada, merkeziyetsiz finansta (DeFi) yer alan kredi protokollerinin istikrarsızlık sebeplerini ve bunların kripto değerleriyle ilişkisini inceleyen bir çalışma raporu yayımladı.
Raporda elde edilen bulhular, DeFi kredi protokollerini optimize etmenin potansiyel yollarına ve merkeziyetsiz yapının sınırlarına ışık tutuluyor.
22 Şubat’ta yayımlanan “On the Fragility of DeFi Lending” isimli makalenin yazarları, DeFi’ın sunmuş olduğu kapsayıcılığı ve akıllı sözleşme protokollerinin istenilen şekilde kullanabilmesinin avantajlı olduğunu belirtti.
Bununla birlikte DeFi sisteminin zayıflıklarına da dikkat çekildi ve mevcut asimetrinin kredi alanın lehine olduğu ifade edildi:
“Bir kredi havuzunun teminat bileşimi kolayca gözlemlenebilir değildir. Bu da kredi alanların teminat kalitesi hakkında kredi verenlerden daha iyi bilgilendirildiği anlamına gelir”
Bunun en büyük sebebi, kredi alanların, kredi teminatı kullandıkları varlıkların kalitesinin farkında olmalarından ileri gelir. Ek olarak “Yalnızca simgeleştirilmiş varlıklar teminat olarak gösterilebilir ve bu tür varlıklar çok yüksek fiyat dalgalanmaları sergileme eğilimindedir” Makele fiyatların ve likiditenin bir geri bildirim döngüsü oluşturduğunu iddia etti: Bir varlığın fiyatı, kredi hacmini etkiler ve bu da varlık fiyatını etkiler.
Bununla birlikte akıllı sözleşmelerde insan girdilerinin yer almaması, istenmeyen etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Geleneksel kredi sözleşmeleri, mevcut bilgilere cevap olarak kredi görevlileri tarafından değiştirilebilir. Akıllı sözleşmeler ise esnek değildir zira şartlar önceden programlanmıştır. Sözleşmede yapılabilecek en ufak değişiklikler dahi uzun bir tartışma sürecinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
“Sonuç olarak, DeFi kredisi tipip bir biçimde tek risk kontrolüne sahip ve aşıtı teminatlandırmayı öne çıkaran doğrusal ve geri dönüşü olmayan kredi sözleşmelerini içerir”
Interesting new study from the Bank of Canada on “the Fragility of DeFi Lending” https://t.co/BqnjIxnelB
— Ryan Clements (@ryanjclements) February 22, 2023
Raporda elde edilen bulhular, DeFi kredi protokollerini optimize etmenin potansiyel yollarına ve merkeziyetsiz yapının sınırlarına ışık tutuluyor.
22 Şubat’ta yayımlanan “On the Fragility of DeFi Lending” isimli makalenin yazarları, DeFi’ın sunmuş olduğu kapsayıcılığı ve akıllı sözleşme protokollerinin istenilen şekilde kullanabilmesinin avantajlı olduğunu belirtti.
Bununla birlikte DeFi sisteminin zayıflıklarına da dikkat çekildi ve mevcut asimetrinin kredi alanın lehine olduğu ifade edildi:
“Bir kredi havuzunun teminat bileşimi kolayca gözlemlenebilir değildir. Bu da kredi alanların teminat kalitesi hakkında kredi verenlerden daha iyi bilgilendirildiği anlamına gelir”
Bunun en büyük sebebi, kredi alanların, kredi teminatı kullandıkları varlıkların kalitesinin farkında olmalarından ileri gelir. Ek olarak “Yalnızca simgeleştirilmiş varlıklar teminat olarak gösterilebilir ve bu tür varlıklar çok yüksek fiyat dalgalanmaları sergileme eğilimindedir” Makele fiyatların ve likiditenin bir geri bildirim döngüsü oluşturduğunu iddia etti: Bir varlığın fiyatı, kredi hacmini etkiler ve bu da varlık fiyatını etkiler.
Bununla birlikte akıllı sözleşmelerde insan girdilerinin yer almaması, istenmeyen etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Geleneksel kredi sözleşmeleri, mevcut bilgilere cevap olarak kredi görevlileri tarafından değiştirilebilir. Akıllı sözleşmeler ise esnek değildir zira şartlar önceden programlanmıştır. Sözleşmede yapılabilecek en ufak değişiklikler dahi uzun bir tartışma sürecinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
“Sonuç olarak, DeFi kredisi tipip bir biçimde tek risk kontrolüne sahip ve aşıtı teminatlandırmayı öne çıkaran doğrusal ve geri dönüşü olmayan kredi sözleşmelerini içerir”
Interesting new study from the Bank of Canada on “the Fragility of DeFi Lending” https://t.co/BqnjIxnelB
— Ryan Clements (@ryanjclements) February 22, 2023