Son bölümde Sedat’ın Nalan’ın kapısına gelmesiyle çılgına dönen Hayri Nalan’la tartıştı. Sesin yükselmesiyle kendini kötü hisseden Nalan Hayri’yi evden kovdu.
Nalan bir köşede Hayri bir köşede Türkan bir köşede üzüntüsünü yaşadı. Türkan bütün gece Hayri’ Nalan’ın evinde mi diye endişelendi. Dayanamadı ve Hayri’nin çalıştığı yeri aradı ve o gece çalıştığı mekanda uyuduğunu öğrendi. Ne yapacağını ne düşüneceğini şaşırdı.
Hastane çıkışı Hafize hastaneden çıkan Metin’e refakatçılık yapmaya başladı. Metin Nalan’la iletişim kurabilmek için Hafize’den yardım istedi. Nalan’ı resim kursuna başlaması için ikna etmesini istedi.
Gülcihan’a çok üzülen Selen hastanede kasıklarına büyük bir sancıyla saplandı. Çocuklarına bir şey olduğunu düşünerek panikleyen Selen hemen doktorun yanına gitti.
Kontrolden sonra çocukların gayet sağlıklı ve cinsiyetlerinin kız olduğunu öğrendi. Herkes çok mutlu olsada Gülcihan’ın hastalığı yüzünden Selen buruktu. Babasına dönerek ‘Annem çocuklarımı görebilecek mi?’ dedi.
1/11
2/11
3/11
4/11
5/11
6/11
7/11
8/11
9/11
10/11
11/11
Nalan ‘Hayri Çıkmazı’nı anlattı Hafize’ye. Neden bitiremediğini anlattı. ‘Bitemiyor, ne yaparsam yapayım bitiremiyorum!’ diye isyan etti. İçinde olduğu durumu anlattı. ‘Ve nu arada karısıyla boşandı.’ diye ekledi. Hafize ‘Tekrar ona nasıl güveneceksin?’ dedi. Nalan ‘Bilmiyorum.’ diye cevap verdi. Hafize ona güvenmediğini ve yapacak bir şeyi olmadığını söyledi. Nalan ‘Sadece yanımda ol.’ dedi.
Bu sırada apartmandaki komşular dedikoduları arttırmıştı. Hayri onlarla da eve çıkınca Hafize’yi sıkıştırdı Nalan’ı aradı. Nalan Sedat’la buluşumak için parka gitti. Hayri Hafize’den öğrenmişti Nalan’ın parkta olduğunu. Sedat’la Nalan ilk defa gerçek iki medeni insan gibi dertleştiler. Sedat Nalan’dan akıl istedi, çıkar yol göstermesini istedi. Hayri uzaktan onları izliyordu. Nalan mesaj attı ve ‘Ya kalkarsın ya da ben gelirim’ deri. Mesajdan sonra ağar topar kalkarken Nalan Hayri’yi görünce çok gerildi. Bu gerginliği Sedat da fark etti. Konuşmasını bitirdikten sonra yanına geldi. Yine tartıştılar.
Gülcihan’nın hastalığı herkesi yerle bir etmişti. Elden gelen bir şey olmadığı için konağa dönmeye ve yaşadığı durumu Gülcihan’a söylememeye karar verdiler. Konağa döndüğünde Billur da ziyarete geldi. Herkes Muzo’yla ikisinini birbirine yakıştırıp, dileklerde bulundu.
Nalan Billur’un kapısına gitti. Ve ondan özür diledi. ‘Benim sana çok ihtiyacım var.’ dedi. Billur dayanamadı ve Nalan’a sarıldı. Sedat büyük hışımla Muzo’nun odasına girip hesap sordu. ‘Nalan’ın hayatında biri var mı yok mu? Ben onu sana emanet etmedim mi?’ diye çıkıştı. Muzo artık kızı rahat bırakmasını ve ihtiyacı olduğunda yanında olduğunu söyledi. Metin Nalan’ın yanına giderken mahallede Hayri’ye yakalandı. Adamın boğazına yapıştı ve ‘Sen kimsin?’ diye bağırdı. Bir bir saymaya başladı. O sırada Metin ‘Asıl sen kimsin? Daha önce söylemeye cesaretin yoktu şimdi var herhalde!’ dedi. Hayri ‘Ben erkek arkadaşım! Asıl sen kimsin?’ diye bağırdığı sırada Nalan aşağıya inmişti. Metin ‘Babasıyım!’ diyince Nalan da Hayri de kalakaldı.
Nalan bir köşede Hayri bir köşede Türkan bir köşede üzüntüsünü yaşadı. Türkan bütün gece Hayri’ Nalan’ın evinde mi diye endişelendi. Dayanamadı ve Hayri’nin çalıştığı yeri aradı ve o gece çalıştığı mekanda uyuduğunu öğrendi. Ne yapacağını ne düşüneceğini şaşırdı.
Hastane çıkışı Hafize hastaneden çıkan Metin’e refakatçılık yapmaya başladı. Metin Nalan’la iletişim kurabilmek için Hafize’den yardım istedi. Nalan’ı resim kursuna başlaması için ikna etmesini istedi.
Gülcihan’a çok üzülen Selen hastanede kasıklarına büyük bir sancıyla saplandı. Çocuklarına bir şey olduğunu düşünerek panikleyen Selen hemen doktorun yanına gitti.
Kontrolden sonra çocukların gayet sağlıklı ve cinsiyetlerinin kız olduğunu öğrendi. Herkes çok mutlu olsada Gülcihan’ın hastalığı yüzünden Selen buruktu. Babasına dönerek ‘Annem çocuklarımı görebilecek mi?’ dedi.
1/11
2/11
3/11
4/11
5/11
6/11
7/11
8/11
9/11
10/11
11/11
Nalan ‘Hayri Çıkmazı’nı anlattı Hafize’ye. Neden bitiremediğini anlattı. ‘Bitemiyor, ne yaparsam yapayım bitiremiyorum!’ diye isyan etti. İçinde olduğu durumu anlattı. ‘Ve nu arada karısıyla boşandı.’ diye ekledi. Hafize ‘Tekrar ona nasıl güveneceksin?’ dedi. Nalan ‘Bilmiyorum.’ diye cevap verdi. Hafize ona güvenmediğini ve yapacak bir şeyi olmadığını söyledi. Nalan ‘Sadece yanımda ol.’ dedi.
Bu sırada apartmandaki komşular dedikoduları arttırmıştı. Hayri onlarla da eve çıkınca Hafize’yi sıkıştırdı Nalan’ı aradı. Nalan Sedat’la buluşumak için parka gitti. Hayri Hafize’den öğrenmişti Nalan’ın parkta olduğunu. Sedat’la Nalan ilk defa gerçek iki medeni insan gibi dertleştiler. Sedat Nalan’dan akıl istedi, çıkar yol göstermesini istedi. Hayri uzaktan onları izliyordu. Nalan mesaj attı ve ‘Ya kalkarsın ya da ben gelirim’ deri. Mesajdan sonra ağar topar kalkarken Nalan Hayri’yi görünce çok gerildi. Bu gerginliği Sedat da fark etti. Konuşmasını bitirdikten sonra yanına geldi. Yine tartıştılar.
Gülcihan’nın hastalığı herkesi yerle bir etmişti. Elden gelen bir şey olmadığı için konağa dönmeye ve yaşadığı durumu Gülcihan’a söylememeye karar verdiler. Konağa döndüğünde Billur da ziyarete geldi. Herkes Muzo’yla ikisinini birbirine yakıştırıp, dileklerde bulundu.
Nalan Billur’un kapısına gitti. Ve ondan özür diledi. ‘Benim sana çok ihtiyacım var.’ dedi. Billur dayanamadı ve Nalan’a sarıldı. Sedat büyük hışımla Muzo’nun odasına girip hesap sordu. ‘Nalan’ın hayatında biri var mı yok mu? Ben onu sana emanet etmedim mi?’ diye çıkıştı. Muzo artık kızı rahat bırakmasını ve ihtiyacı olduğunda yanında olduğunu söyledi. Metin Nalan’ın yanına giderken mahallede Hayri’ye yakalandı. Adamın boğazına yapıştı ve ‘Sen kimsin?’ diye bağırdı. Bir bir saymaya başladı. O sırada Metin ‘Asıl sen kimsin? Daha önce söylemeye cesaretin yoktu şimdi var herhalde!’ dedi. Hayri ‘Ben erkek arkadaşım! Asıl sen kimsin?’ diye bağırdığı sırada Nalan aşağıya inmişti. Metin ‘Babasıyım!’ diyince Nalan da Hayri de kalakaldı.