escort

takipçi satın al

istanbul escort

istanbul escort

istanbul escort

istanbul escort

telegram ücretsiz üye

trendyol ucuz takipçi satın al

escort izmir

maltepe escort

www.micaze.com

www.gzzzn.com

bodrum escort

Adana Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ankara Escort Antalya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Bursa Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort İstanbul Escort İzmir Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kayseri Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Kocaeli Escort Konya Escort Kütahya Escort Malatya Escort Manisa Escort Mardin Escort Mersin Escort Muğla Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Samsun Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort

Depremi yaşayan sağlıkçılar, kendi acılarına rağmen görevi bırakmadı

Onlar da aileleri de depremzedeydi… Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı Hatay’da görev yapan sağlık çalışanları, afetin ilk anlarından itibaren acılarını içlerine atıp depremzedeler için seferber oldu.

112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanları, "asrın felaketi" olarak nitelenen Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ailelerini ve sevdiklerini geride bırakarak afetzedelerin yardımına koştu.

Hatay İl Sağlık Müdürlüğünde görevleri başındayken depremlere yakalanan sağlıkçılar, yakınlarını kaybetmenin verdiği acı ve sevdiklerine ulaşamamanın yarattığı endişeye rağmen yaralılara müdahale etmek için canla başla çalıştı.

Yaralı depremzedeyi, birlikte şarkı söyleyerek uyanık tutmuş

Paramedik Rabia Nur Kızılkaya, yaşadıklarını kelimelerle anlatmanın zor olduğunu söyledi.

Kendilerini düşünmeyip vatandaşlara koştuklarını dile getiren Kızılkaya, "Sürünerek istasyondan dışarı çıktım. Ayağa kalktığımda ambulansa koşan ampute insanlar vardı. Alabildiğimiz bütün hastaları ambulansa taşıdık. Birimiz müdahale ederken diğerimiz tıbbi malzemeler taşıyordu." dedi.

Kızılkaya, hastalara müdahale etmeye başladıklarını belirterek, "Ampute olanlara uyumamaları gerektiğini söyledim. Bir depremzedeye, ‘aklınıza ilk gelen şarkıyı beraber söyleyelim’ dedim. ‘Güzel günler göreceğiz çocuklar’ söylüyordu. Ona eşlik etmeye çalıştım, çok fazla kan kaybediyordu. Elimizden gelen her şeyi yaptık." diye konuştu.

Kızılkaya, ambulansa yönelen herkese yardım etmeye çalıştıklarını, yolda sıkışan araçlarını ise çevredeki vatandaşların ittiğini aktardı.

[Fotoğraf: AA]

Ailesinden haber alamasa da komşularını enkazdan çıkardı

Ailesinden haber alamamasına rağmen görevine devam ettiğine değinen Kızılkaya, "Aileme ulaşamıyordum, ‘öldülerse de yapabileceğim hiçbir şey yok’ deyip bulduğum yaralılara müdahale ettim" dedi.

Kızılkaya, ailesine bakmaya gittiği binadan 3 kişinin kurtarılmasını sağladıklarını anlatarak, "Sonradan gelen arkadaşa ambulansı teslim ettik. Onlar da enkazdan çıkan, kendilerini kurtaran, balkondan atlayıp yardım etmeye gelenlerdi. Hava gerçekten çok soğuktu. Battaniyeleri, yorganları ambulansa koyduk, üşüyen insanların üzerlerine örtmeye çalıştık" şeklinde konuştu.

Yıkılan evlerinin enkazına gittiğini ancak 6. katta oturan ailesinden haber alamadığını aktaran Kızılkaya, şunları söyledi:

"Çıktığım her katta ‘ses veren var mı’ diye bağırdım. Şu an olsa cesaret edip o binaya giremem ama o an çıktım. Kahve içip sohbet ettiğimiz alt kattaki komşumuzdan ses geliyordu, sıkışmıştı. Ekipçe onu çıkardık. Binadan inerken komşumuzun kızı, ‘Annemle kardeşim de yukarıda’ dedi. Tekrar yukarı çıktım. Kadın kuvvetimizle onları enkazdan çekip çıkardık. Belki şu an yapamam ama o an yaptım. Enkazdan 3 kişiyi çıkarmış olduk. Sonrasında çalışmaya devam ettik."

Rabia Nur Kızılkaya, enkazdan çıkarılan ailesinin durumlarının iyi olduğunu, daha sonra öğrendiğini ifade etti.

Vakalara ulaşabilmek için motosiklet kullandılar

Paramedik Ayşegül Alabaş da depremin ardından evinden çıkıp göreve koştuğunu söyledi.

Telefon hatlarının iptal olması nedeniyle 112’ye ulaşamadıklarına işaret eden Alabaş, "Sonrasında ‘inisiyatif alıp sahada elimizden gelen her şeyi yapacağız’ dedik ve müdahale etmeye başladık. Trafik kitlenmişti, yollar kapalıydı. Gördüğümüz tüm yaralılara müdahale etmeye çalışıyorduk ama kıyamet günü gibiydi. Herkes gelip yardım istiyordu, ambulans ilerleyemiyordu. Pansuman malzemelerini alıp araba araba dolaşarak kanaması olanlara müdahale etmeye başladım" ifadelerini kullandı.

Alabaş, büyük acılara şahit olduklarını anlatarak, bir mesai arkadaşının fedakarlığını şu sözlerle anlattı:

"Nöbetteki ablamız, ekip arkadaşımız, çocuklarına ulaşamadığını söyledi. Çocukları, annesiyle kalıyormuş. Hemen evinin olduğu sokağa yöneldik. Varmak üzereyken bize çocuklarını kaybettiğini söyledi ve oyalanmadan başka vakalara yönelmemizi istedi. O durum çok acıydı."

Vakalara daha rahat ulaşmak için motosiklet kullandıklarından bahseden Alabaş, "Yoğunluktan ambulans olmadığı için ‘arkadaşımızdan motosiklet bulalım’ dedik. Acil durum çantası hazırladık. Ambulansın giremediği yerlere motosikletle gidip müdahalelerimizi yaptık ve çoğu kişiyi öyle kurtardık. Hiç durmadan devamlı çalıştık" diye konuştu.

Ambulans sürücülerinden Vehbi Koç da ailesini güvenli noktaya bırakıp, enkazda kalan akrabalarını çıkardığını, sonrasında da insanlara yardım etmek için motosikletiyle yıkılan binalara gittiğini anlattı.

[Fotoğraf: AA]

Oğlunu enkazdan çıkarıp göreve devam etti

Ambulans şoförü Abdullah Öztürk ise 25 yaşındaki oğlunun, görev yaptığı Akademi Hastanesinin enkazında kaldığını aktararak, 12 saat sonra çocuğunu çıkarmayı başardıklarını söyledi.

Çocuğunu eve bıraktıktan sonra koşarak görev yerine gittiğini söyleyen Öztürk, şunları söyledi:

"Yıkılan binaların molozları nedeniyle adreslere ulaşmakta güçlük çektik. Vakaya ulaşmak için travma tahtalarıyla 500 metre koşmak zorunda kalıyorduk. Deprem nedeniyle 39 yakınım toprağa verildi. Görevi bırakmamak için yakınlarımın mezarına veya taziyelerine gidemedim. Dışarıdan gelen ekipler vardı. Onlar çalışırken, ailemiz gibi gördüğümüz vatandaşları bırakıp da bir yere gidemezdik."

[Fotoğraf: AA]
 
Üst