Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği illerden Adıyaman’da sağlık çalışanları, depremzedelere hizmet verebilmek için gece gündüz görev yapıyor.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerden etkilenen kentteki sağlıkçılar, depremin ardından hastaneye görevlerinin başına koştu.
Kendi dertlerini unutup depremzedelerin yaralarını saran personel, hastaneden ayrılmadan görevlerini sürdürüyor.
Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli acil tıp uzmanı Osman Aydemir, depreme ailesiyle evde yakalandığını söyledi.
Eşi ve çocuğuyla birbirlerine sarılarak depremin geçmesini beklediklerini anlatan Aydemir, "Ama o saniyeleri bir türlü bitiremedik. Sonrasında hemen elimize ne geliyorsa alıp aşağıya indik, arabalara geçtik. ‘Burada bekleyeceğimize acile gidelim’ dedik. Gelen buraya yakınını bıraktı. Biz de elimizden ne geliyorsa yaptık. Çocuklar geldi, yaralılar, vefat edenler, hepsi gözümüzün önünde. Sonra eşimi ve kızımı İstanbul’a götürüp geri geldim" ifadelerini kullandı.
Acil tıp uzmanı Fazıl Kıvanç Aydıner de Adıyaman’da 1,5 yıldır görev yaptığını belirtti.
Deprem anında oğlu, annesi ve kış kardeşiyle evinde olduğunu dile getiren Aydıner, "Daha önce de deprem gördüm ama bu tarifi mümkün bir şey değil. Bu sefer oğlumu son kez gördüğümü düşündüm. Kız kardeşime oğlumu verdim. Akşam saat 8 gibi hastaneye geldim. O saatten itibaren hastanedeyim. İlk sekiz gün toplam 25 saat ancak uyudum. Bir sandalyenin başında ya da arabada uyuduk" dedi.
"Olağanüstü koşullarda olağanüstü işler oldu"
Şehir dışından ekiplerin de hızlı şekilde geldiğini vurgulayan Aydıner, şunları kaydetti:
"Vicdanımız gitmeye elvermedi. Gelen ekipler depremzede olduğumuzu öngördüler, ‘Gidin, dinlenin, ailenize bakın’ dediler. Her şehirden buraya akın oldu. En başından itibaren personel eksikliği olmadı. Bütün ülke buradaydı diyebilirim. Ellerinden geleni yaptılar. Burası benim yerim, burayı terk edemedim. Devletimizin organizasyonunu tebrik ediyorum. Bu kadar hızlı, bu kadar organize olabileceğimizi bilmiyordum. Öğle saatlerinden itibaren hemşireler, doktorlar, personel herkes buraya akın etti. Hepsinin ellerinden öpüyorum. Hasta sevk ediyoruz, 5 dakika sonra helikopter sesi geliyor. Hasta hemen gidiyor. Olağanüstü koşullarda olağanüstü işler oldu."
Hemşire Zeynep Aslangöz de depremde yaralandığını, buna rağmen çalışmaya devam ettiğini aktardı.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerden etkilenen kentteki sağlıkçılar, depremin ardından hastaneye görevlerinin başına koştu.
Kendi dertlerini unutup depremzedelerin yaralarını saran personel, hastaneden ayrılmadan görevlerini sürdürüyor.
Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli acil tıp uzmanı Osman Aydemir, depreme ailesiyle evde yakalandığını söyledi.
Eşi ve çocuğuyla birbirlerine sarılarak depremin geçmesini beklediklerini anlatan Aydemir, "Ama o saniyeleri bir türlü bitiremedik. Sonrasında hemen elimize ne geliyorsa alıp aşağıya indik, arabalara geçtik. ‘Burada bekleyeceğimize acile gidelim’ dedik. Gelen buraya yakınını bıraktı. Biz de elimizden ne geliyorsa yaptık. Çocuklar geldi, yaralılar, vefat edenler, hepsi gözümüzün önünde. Sonra eşimi ve kızımı İstanbul’a götürüp geri geldim" ifadelerini kullandı.
Acil tıp uzmanı Fazıl Kıvanç Aydıner de Adıyaman’da 1,5 yıldır görev yaptığını belirtti.
Deprem anında oğlu, annesi ve kış kardeşiyle evinde olduğunu dile getiren Aydıner, "Daha önce de deprem gördüm ama bu tarifi mümkün bir şey değil. Bu sefer oğlumu son kez gördüğümü düşündüm. Kız kardeşime oğlumu verdim. Akşam saat 8 gibi hastaneye geldim. O saatten itibaren hastanedeyim. İlk sekiz gün toplam 25 saat ancak uyudum. Bir sandalyenin başında ya da arabada uyuduk" dedi.
"Olağanüstü koşullarda olağanüstü işler oldu"
Şehir dışından ekiplerin de hızlı şekilde geldiğini vurgulayan Aydıner, şunları kaydetti:
"Vicdanımız gitmeye elvermedi. Gelen ekipler depremzede olduğumuzu öngördüler, ‘Gidin, dinlenin, ailenize bakın’ dediler. Her şehirden buraya akın oldu. En başından itibaren personel eksikliği olmadı. Bütün ülke buradaydı diyebilirim. Ellerinden geleni yaptılar. Burası benim yerim, burayı terk edemedim. Devletimizin organizasyonunu tebrik ediyorum. Bu kadar hızlı, bu kadar organize olabileceğimizi bilmiyordum. Öğle saatlerinden itibaren hemşireler, doktorlar, personel herkes buraya akın etti. Hepsinin ellerinden öpüyorum. Hasta sevk ediyoruz, 5 dakika sonra helikopter sesi geliyor. Hasta hemen gidiyor. Olağanüstü koşullarda olağanüstü işler oldu."
Hemşire Zeynep Aslangöz de depremde yaralandığını, buna rağmen çalışmaya devam ettiğini aktardı.