Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde “gençlerle sabah namazı buluşması”na katıldı.
Ali Erbaş, sabah namazını kıldırdıktan sonra yaptığı konuşmada, "İçimizde çocuklar, gençler, yetişkinler var, hep birlikte rabbimize kıyam ettik, rüku ettik, secde ettik. Namazda Lokman suresini okudum. Lokman aleyhisselamın evladına, çocuklarına nasihatlerini dile getiren ayeti kerimeleri okuduk." dedi.
Lokman suresinin mealini anlatan Erbaş, "Ne anlatmak istiyor rabbimiz? Hangi ilkeleri, hangi hususları öğrenmemiz gerekiyor? Lokman aleyhisselam, Kur’an-ı Kerim’de örnek verilen ve öyle olmamız istenen ulu şahsiyetlerden birisidir. O evladını, çocuklarını karşısına alır ve nasihat ederdi ve onlara çeşitli konularda, telkinlerde bulunmaktan hiç uzak durmazdı. Cenabıhak bizim de tıpkı peygamberler gibi ve Kur’an-ı Kerim’de örnek verdiği şahsiyetler gibi olmamızı, onları örnek almamızı istiyor." diye konuştu.
Erbaş, Lokman aleyhisselamın çocuklarına aynı zamanda ahiret inancına da anlattığını ve bu konuda da nasihatlerde bulunduğunu aktardı.
Lokman aleyhisselamın önce çocuğunun itikadını düzeltmeye çalıştığını anlatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şöyle devam etti:
"İnsanlara yüzünü buruşturma ve yeryüzünde de kibirlenerek, böbürlenerek yürüme.’ Ne kadar güzel nasihatlerde bulunuyor. Kibirden uzak dur, gösterişten uzak dur, tevazu sahibi ol yavrucuğum, mütevazı ol. Allah, kibirlenenleri, böbürlenenleri, gururlananları sevmez. Yürüyüşünde gayet mutedil ol ve insanlar arasında konuşurken bağıra çağıra konuşma, gayet mütevazı bir şekilde konuş. Şüphesiz seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. Bizler de çocuklarımıza, gençlerimize her zaman nasihat edelim. Onların dünyada inanç, ibadet esaslarına ve ahlaki kurallara uyarak yaşamaları için gayret edelim. Usanmadan, üşenmeden, bıkmadan çocuklarımıza nasihat etmeye devam edelim."
Erbaş, çocuklara nasihat ederken Hz. Muhammed’in metodunun uygulanmasının önemine işaret ederek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Buyuruyor ki Peygamber efendimiz, öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız ve müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Muhteşem bir metot. Usul bugün eğitim bilimcilerinin üzerinde ittifak ettikleri en güzel eğitim öğretim metodudur. Öğretirken kolaylaştıracağız, zorlaştırmayacağız, müjdeleyeceğiz, nefret ettirmeyeceğiz. Bizim vesilemizle bir gencin, bir çocuğun yüreğinde Allah sevgisi yeşerirse, peygamber sevgisi yeşerirse vatan sevgisi, ezan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisi yeşerirse bu bizim için en büyük kazanımlardan birisidir. Ama tersi olursa bizim yüzümüzden bir gencin, bir çocuğun kalbinde zerre kadar Allah’a karşı, peygambere karşı, Kur’an’a karşı, İslam’a karşı, camiye karşı, namaza karşı ibadetlere karşı bir soğukluk oluşursa bu da bizim kaldıramayacağımız götüremeyeceğimiz, üstlenemeyeceğimiz kadar büyük bir vebal olur. Bu hassas çizgiye devam edelim."
Ali Erbaş, sabah namazını kıldırdıktan sonra yaptığı konuşmada, "İçimizde çocuklar, gençler, yetişkinler var, hep birlikte rabbimize kıyam ettik, rüku ettik, secde ettik. Namazda Lokman suresini okudum. Lokman aleyhisselamın evladına, çocuklarına nasihatlerini dile getiren ayeti kerimeleri okuduk." dedi.
Lokman suresinin mealini anlatan Erbaş, "Ne anlatmak istiyor rabbimiz? Hangi ilkeleri, hangi hususları öğrenmemiz gerekiyor? Lokman aleyhisselam, Kur’an-ı Kerim’de örnek verilen ve öyle olmamız istenen ulu şahsiyetlerden birisidir. O evladını, çocuklarını karşısına alır ve nasihat ederdi ve onlara çeşitli konularda, telkinlerde bulunmaktan hiç uzak durmazdı. Cenabıhak bizim de tıpkı peygamberler gibi ve Kur’an-ı Kerim’de örnek verdiği şahsiyetler gibi olmamızı, onları örnek almamızı istiyor." diye konuştu.
Erbaş, Lokman aleyhisselamın çocuklarına aynı zamanda ahiret inancına da anlattığını ve bu konuda da nasihatlerde bulunduğunu aktardı.
Lokman aleyhisselamın önce çocuğunun itikadını düzeltmeye çalıştığını anlatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şöyle devam etti:
"İnsanlara yüzünü buruşturma ve yeryüzünde de kibirlenerek, böbürlenerek yürüme.’ Ne kadar güzel nasihatlerde bulunuyor. Kibirden uzak dur, gösterişten uzak dur, tevazu sahibi ol yavrucuğum, mütevazı ol. Allah, kibirlenenleri, böbürlenenleri, gururlananları sevmez. Yürüyüşünde gayet mutedil ol ve insanlar arasında konuşurken bağıra çağıra konuşma, gayet mütevazı bir şekilde konuş. Şüphesiz seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. Bizler de çocuklarımıza, gençlerimize her zaman nasihat edelim. Onların dünyada inanç, ibadet esaslarına ve ahlaki kurallara uyarak yaşamaları için gayret edelim. Usanmadan, üşenmeden, bıkmadan çocuklarımıza nasihat etmeye devam edelim."
Erbaş, çocuklara nasihat ederken Hz. Muhammed’in metodunun uygulanmasının önemine işaret ederek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Buyuruyor ki Peygamber efendimiz, öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız ve müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Muhteşem bir metot. Usul bugün eğitim bilimcilerinin üzerinde ittifak ettikleri en güzel eğitim öğretim metodudur. Öğretirken kolaylaştıracağız, zorlaştırmayacağız, müjdeleyeceğiz, nefret ettirmeyeceğiz. Bizim vesilemizle bir gencin, bir çocuğun yüreğinde Allah sevgisi yeşerirse, peygamber sevgisi yeşerirse vatan sevgisi, ezan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisi yeşerirse bu bizim için en büyük kazanımlardan birisidir. Ama tersi olursa bizim yüzümüzden bir gencin, bir çocuğun kalbinde zerre kadar Allah’a karşı, peygambere karşı, Kur’an’a karşı, İslam’a karşı, camiye karşı, namaza karşı ibadetlere karşı bir soğukluk oluşursa bu da bizim kaldıramayacağımız götüremeyeceğimiz, üstlenemeyeceğimiz kadar büyük bir vebal olur. Bu hassas çizgiye devam edelim."