Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Polis Teşkilatı’nın 178’inci Kuruluş Yıl Dönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ‘Polisler ile İftar Programı’nda konuştu. Oktay, “Polislerimiz, tam 178 yıldır canları kıymetine, ailesinden, sevdiklerinden farklı kalma değerine ülkemiz ve milletimizin huzuru için uğraş ediyor. Emniyet topluluğumuz, tüm kademeleriyle; fedakarlık, disiplin ve dikkat gerektiren ağır bir sorumluluğu yerine getiriyor. Ülkemizin 81 vilayetinde, asayişi, güvenliği ve huzuru sağlamak için, gece gündüz misyon yapan toplam 340 bin kardeşime, Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkem ve milletim ismine, teşekkür ediyorum. Burada şu konunun altını bilhassa çizmek istiyorum. Sizler, onurlu bir mesleğin mensupları olarak, yalnızca asayişi, yalnızca güvenliği, yalnızca huzur ve barışı temin etmiyorsunuz. Her biriniz birebir vakitte misyonunuzu eksiksiz yaparak ülkemizin prestijine, ülkemizin gelişmesine de kıymetli katkılar sağlıyorsunuz. Türkiye’nin yıldızının parlamasında, bölgesinin turizm, ticaret ve iktisat merkezi haline gelmesinde sizlerin çok büyük emeği var” diye konuştu.
‘BÖYLE BÜYÜK BİR SINAMANIN ÜSTESİNDEN ALNIMIZIN AKIYLA GELDİK’
Oktay, konuşmasının devamında, “Bugün iktisadıyla, demokrasisiyle, tesis ettiği huzur ortamıyla öne çıkan bir Türkiye gerçeğinden bahsediyorsak, hiç elbet bunun aktörlerinden birisi de polisimizdir, farklı üniteleriyle emniyet teşkilatımızdır. Asrın felaketiyle sarsıldığımız 6 Şubat sarsıntılarında buna bir sefer daha şahit olduk. Zelzelede vefat eden 50 bini aşkın insanımız ortasında 216 da emniyet mensubumuz bulunuyordu. Kendi acılarına ve kayıplarına karşın polis teşkilatımız, zelzelenin birinci anından itibaren depremzedelerimizin imdadına koştu. Arama-kurtarma çalışmalarından asayişin teminine, yardım dağıtımından uyum faaliyetlerine kadar her alanda polislerimiz vazife aldı. 11 vilayetimizde yaşayan 14 milyon insanımızın etkilendiği bu türlü büyük bir sınamanın üstesinden alnımızın akıyla geldik. Güvenlik noktasında ufak-tefek olaylar dışında hamdolsun hiçbir problemle karşılaşmadık. Bırakın sarsıntı felaketini, birkaç saatlik elektrik kesintilerinde bile diğer ülkelerde, yağmadan hırsızlığa neler yaşandığını hepimiz çok âlâ biliyoruz. Milletimiz, bu istikametiyle de farkını ve asaletini çok net biçimde göstermiştir. Şu anda da 20 bin destekle birlikte toplam 70 bin emniyet çalışanımız bölgede misyon yapıyor. Bir an evvel hayatın olağana dönmesi, yaralarımızın sarılması için bu 70 bin kardeşimiz, palavra ve iftiralara aldırmadan, elini taşın altına koyuyor” tabirlerini kullandı.
‘TERÖR ÖRGÜTÜ SEBEBİYLE YAPRAK KIPIRDAMAYAN VİLAYETLER ARTIK TURİST ÇEKİYOR’
Oktay, son yıllarda dünyanın sağlıktan güvenliğe pek çok alanda adeta bir kriz fırtınasından geçtiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Koronavirüs salgınını şimdi atlatmışken, iki komşumuz ortasında başlayan sıcak çatışmaların ve bunun yıkıcı sonuçlarının tesiri altında kaldık. Yakın coğrafyamızda hala devam eden bu kanlı savaşı, kışkırtmalara karşın, ülkemiz sonları dışında tutmayı başardık. Dahası esir takasından tahıl mutabakatına kadar attığımız adımlarla, Türkiye’yi bu sürecin kilit ülkesi pozisyonuna getirdik. Etrafımızda bir güvenlik ve barış nesli oluşturmak için, tıpkı bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlayışla, biliyorsunuz, bir mühlet evvel terörle gayret konseptimizde esaslı bir değişikliğe gittik. Artık vatanımıza yönelik tehdit ve tehlikeleri içeride değil, sonlarımızın dışında, mümkün olan en uzak aralıkta karşılıyoruz. Tehditlerin kapımıza gelmesini beklemiyor; terör örgütlerinin zirvelerine biniyor, inlerini tek tek başlarına geçiriyoruz. Hudut ötesi harekâtlarımız sayesinde bölücü terör örgütünü, tüm uzantılarıyla birlikte, Suriye ve Irak’ta hareket edemez hale getirdik. Kesintisiz ve daima operasyonlarımız sonucunda, Doğu ve Güneydoğu bölgemizde sükunet hakim, huzur hakim. Bölücü terör örgütünün baskısı sebebiyle yaprak kıpırdamayan vilayetlerimiz; artık yatırım alıyor, turist çekiyor; ticarette, istihdamda, üretimde, tarımda, hayvancılıkta adeta destan yazıyor.”
‘MİLLET DÜŞMANLARININ UMUDUNU BU SEÇİMLERE BAĞLADIĞINI GÖRÜYORUZ’
Oktay, Türkiye’nin 14 Mayıs’ta bir seçime gideceğini hatırlatarak, “Bu seçimin, ülkemizin en kritik seçimlerinden biri olacağı anlaşılıyor. Gerek memleketler arası basında gerisi arkasına çıkan makaleler, haberler, gerekse en üst seviyede yapılan açıklamalar bu gerçeği ortaya koyuyor. Bölücü terör örgütü elebaşlarından FETÖ’cü alçaklara kadar envai çeşit millet düşmanının da umudunu bu seçimlere bağladığını görüyoruz. Türk demokrasisinin bu imtihanı muvaffakiyetle verebilmesi noktasında sizlere çok önemli misyonlar düşüyor. Seçim sürecimize gölge düşürmeye matuf uğraşların olması mümkündür. Geçen hafta yaşanan kimi hadiseler ve yapılan sorumsuz açıklamalar, bu husustaki telaşlarımızın yersiz olmadığını göstermiştir. Polisimizin; kanıtlarıyla, kamera kayıtlarıyla, şahitleriyle ortaya çıkardığı bir olayın siyasi istismar materyali olarak kullanılması keder vericidir. Siyasetçiler, özellikle seçim periyodunda kurumlarımıza ve topluma karşı daha fazla mesuliyet hissiyle hareket etmelidir. Biz bugüne kadar sandığın prestijinin zedelenmesine asla fırsat vermedik; bundan sonra bu biçim makus niyetli teşebbüslere istek göstermeyeceğiz. Gerek propaganda devrinde, gerekse seçim gününde her hangi bir zafiyetin oluşmasına mutlaka müsaade etmeyeceğinize inanıyorum. Vatandaşlarımızın iradelerini sandığa özgür bir biçimde yansıtabilmeleri için sizlerden misyonunuzu en hoş biçimde yapmanızı bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘BÖYLE BÜYÜK BİR SINAMANIN ÜSTESİNDEN ALNIMIZIN AKIYLA GELDİK’
Oktay, konuşmasının devamında, “Bugün iktisadıyla, demokrasisiyle, tesis ettiği huzur ortamıyla öne çıkan bir Türkiye gerçeğinden bahsediyorsak, hiç elbet bunun aktörlerinden birisi de polisimizdir, farklı üniteleriyle emniyet teşkilatımızdır. Asrın felaketiyle sarsıldığımız 6 Şubat sarsıntılarında buna bir sefer daha şahit olduk. Zelzelede vefat eden 50 bini aşkın insanımız ortasında 216 da emniyet mensubumuz bulunuyordu. Kendi acılarına ve kayıplarına karşın polis teşkilatımız, zelzelenin birinci anından itibaren depremzedelerimizin imdadına koştu. Arama-kurtarma çalışmalarından asayişin teminine, yardım dağıtımından uyum faaliyetlerine kadar her alanda polislerimiz vazife aldı. 11 vilayetimizde yaşayan 14 milyon insanımızın etkilendiği bu türlü büyük bir sınamanın üstesinden alnımızın akıyla geldik. Güvenlik noktasında ufak-tefek olaylar dışında hamdolsun hiçbir problemle karşılaşmadık. Bırakın sarsıntı felaketini, birkaç saatlik elektrik kesintilerinde bile diğer ülkelerde, yağmadan hırsızlığa neler yaşandığını hepimiz çok âlâ biliyoruz. Milletimiz, bu istikametiyle de farkını ve asaletini çok net biçimde göstermiştir. Şu anda da 20 bin destekle birlikte toplam 70 bin emniyet çalışanımız bölgede misyon yapıyor. Bir an evvel hayatın olağana dönmesi, yaralarımızın sarılması için bu 70 bin kardeşimiz, palavra ve iftiralara aldırmadan, elini taşın altına koyuyor” tabirlerini kullandı.
‘TERÖR ÖRGÜTÜ SEBEBİYLE YAPRAK KIPIRDAMAYAN VİLAYETLER ARTIK TURİST ÇEKİYOR’
Oktay, son yıllarda dünyanın sağlıktan güvenliğe pek çok alanda adeta bir kriz fırtınasından geçtiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Koronavirüs salgınını şimdi atlatmışken, iki komşumuz ortasında başlayan sıcak çatışmaların ve bunun yıkıcı sonuçlarının tesiri altında kaldık. Yakın coğrafyamızda hala devam eden bu kanlı savaşı, kışkırtmalara karşın, ülkemiz sonları dışında tutmayı başardık. Dahası esir takasından tahıl mutabakatına kadar attığımız adımlarla, Türkiye’yi bu sürecin kilit ülkesi pozisyonuna getirdik. Etrafımızda bir güvenlik ve barış nesli oluşturmak için, tıpkı bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlayışla, biliyorsunuz, bir mühlet evvel terörle gayret konseptimizde esaslı bir değişikliğe gittik. Artık vatanımıza yönelik tehdit ve tehlikeleri içeride değil, sonlarımızın dışında, mümkün olan en uzak aralıkta karşılıyoruz. Tehditlerin kapımıza gelmesini beklemiyor; terör örgütlerinin zirvelerine biniyor, inlerini tek tek başlarına geçiriyoruz. Hudut ötesi harekâtlarımız sayesinde bölücü terör örgütünü, tüm uzantılarıyla birlikte, Suriye ve Irak’ta hareket edemez hale getirdik. Kesintisiz ve daima operasyonlarımız sonucunda, Doğu ve Güneydoğu bölgemizde sükunet hakim, huzur hakim. Bölücü terör örgütünün baskısı sebebiyle yaprak kıpırdamayan vilayetlerimiz; artık yatırım alıyor, turist çekiyor; ticarette, istihdamda, üretimde, tarımda, hayvancılıkta adeta destan yazıyor.”
‘MİLLET DÜŞMANLARININ UMUDUNU BU SEÇİMLERE BAĞLADIĞINI GÖRÜYORUZ’
Oktay, Türkiye’nin 14 Mayıs’ta bir seçime gideceğini hatırlatarak, “Bu seçimin, ülkemizin en kritik seçimlerinden biri olacağı anlaşılıyor. Gerek memleketler arası basında gerisi arkasına çıkan makaleler, haberler, gerekse en üst seviyede yapılan açıklamalar bu gerçeği ortaya koyuyor. Bölücü terör örgütü elebaşlarından FETÖ’cü alçaklara kadar envai çeşit millet düşmanının da umudunu bu seçimlere bağladığını görüyoruz. Türk demokrasisinin bu imtihanı muvaffakiyetle verebilmesi noktasında sizlere çok önemli misyonlar düşüyor. Seçim sürecimize gölge düşürmeye matuf uğraşların olması mümkündür. Geçen hafta yaşanan kimi hadiseler ve yapılan sorumsuz açıklamalar, bu husustaki telaşlarımızın yersiz olmadığını göstermiştir. Polisimizin; kanıtlarıyla, kamera kayıtlarıyla, şahitleriyle ortaya çıkardığı bir olayın siyasi istismar materyali olarak kullanılması keder vericidir. Siyasetçiler, özellikle seçim periyodunda kurumlarımıza ve topluma karşı daha fazla mesuliyet hissiyle hareket etmelidir. Biz bugüne kadar sandığın prestijinin zedelenmesine asla fırsat vermedik; bundan sonra bu biçim makus niyetli teşebbüslere istek göstermeyeceğiz. Gerek propaganda devrinde, gerekse seçim gününde her hangi bir zafiyetin oluşmasına mutlaka müsaade etmeyeceğinize inanıyorum. Vatandaşlarımızın iradelerini sandığa özgür bir biçimde yansıtabilmeleri için sizlerden misyonunuzu en hoş biçimde yapmanızı bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.