Ekonomi siyasetlerindeki değişim rüzgârı dış ticarete ait beklentilerde güncellemeye sebep oldu. İhracatçılar, bir müddettir esen olumsuz havanın bilakis dönebileceğini düşünürken; Globelink Ünimar İcra Şurası Komite Üyesi Fatih Baş, ihracatta yaşanacak artışın lojistik dalını de olumlu etkileyeceğini söz etti.
Son periyotta iktisat gündemi bir epey ağır geçiyor. Bu yoğunlukla bir arada döviz kurunda yaşanan artış ihracatçılar açısından olumlu karşılandı. Geçtiğimiz devirde gerçek olarak kıymetli kalan Türk lirasının zorladığı ihracatçılar, yılın geri kalanına ait beklentilerini revize etti. Türkiye’de lojistik sektörünün öncülerinden Globelink Ünimar’ın İcra Heyeti Komite Üyesi Fatih Baş, ihracatta müspete dönen beklentilerin kesimi nasıl etkileyeceğine dair görüşlerini paylaştı.
İhracata ait beklentiler olumluya dönüyor
“Uluslararası ticarette mahallî para ünitelerinin pahalandığı durumlarda rekabet avantajını kaybeden ihracatçı yurt dışı pazarlarında daha çetin bir gayret içerisine giriyor. Son periyotta de Türk lirasında benzeri bir durumun yaşanmasıyla birlikte ihracatçı için şiddetli bir süreç yaşandı. Lakin iktisat siyaset ve takımlarındaki değişimle bir arada döviz kurunda yaşanan hareketlilik ihracatçının aksiye dönen beklentisini müspete çevirmeye yetti.
Makroekonomik gelişmelerin memleketler arası ticarete makul bir mühlet sonra tesir edeceği dikkate alındığında ihracattaki toparlanma belirtilerinin üçüncü çeyrek prestijiyle kendini göstereceğini düşünüyoruz. Siyaset istikrarıyla birlikte yıl sonu ve bilhassa 2024 birinci çeyreğinde dış ticarette de istikrara yaklaşılacaktır.
“Gelişmeler, taşımacılık talebini artırabilir”
Lojistik dalı de milletlerarası ticaretin kalbinde yer almasından kaynaklı olarak yaşanan gelişmelerden direkt etkileniyor. Münasebetiyle önümüzdeki periyotta ihracatta yaşanacak bir artış, nakliyat talebini de artıracaktır.
Uluslararası ticaret tek faktörlü bir yapıya sahip değil. Bu yüzden içerideki gelişmeler kadar global ekonomik konjonktür de epeyce kıymetli. 2023 yılı özelinde bakıldığında dünya iktisadı için bir resesyon beklentisi hakimdi. Lakin FED’in faiz siyasetleriyle birlikte ABD enflasyonunda yaşanan düşüş resesyon kaygılarını nispeten hafifletti. Bugün geldiğimiz noktada ise FED’in yılın son çeyreği veyahut 2024 yılının başları prestijiyle daraltıcı siyasetlerini külliyen sonlandırması ve faiz indirimlerine başlaması bekleniyor. Yeniden gibisi atılımların en büyük ihracat pazarlarımızdan olan Avrupa Birliği’nden de geleceğini söyleyebiliriz. Özetle, birçok gündem hususunun zorluklara sebep olduğu 2023 yılının akabinde bugünün koşullarında 2024 için çok daha olumlu bir tablo çizmek mümkün.
“Türkiye çok avantajlı bir pozisyona sahip”
Türkiye’nin sahip olduğu coğrafik pozisyonun lojistik kesimi açısından ne kadar avantajlı olduğu uzun vakittir konuşuluyor. Bu mevzuda gerekli adımları atarak bu avantajı kıymetlendirme vaktinin geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bugün yapılan altyapı yatırımları kesimi desteklemekle birlikte çok daha fazlasını başarabiliriz. Zira coğrafyamız karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu nakliyatı yapmaya elverişli. Üstelik 3 farklı kıtanın kesiştiği bir konumda yer alıyoruz. Bunların hepsi hanemize artı olarak yazılıyor. Sadece sistemli biçimde gerçek adımları atmak gerekiyor.”
Son periyotta iktisat gündemi bir epey ağır geçiyor. Bu yoğunlukla bir arada döviz kurunda yaşanan artış ihracatçılar açısından olumlu karşılandı. Geçtiğimiz devirde gerçek olarak kıymetli kalan Türk lirasının zorladığı ihracatçılar, yılın geri kalanına ait beklentilerini revize etti. Türkiye’de lojistik sektörünün öncülerinden Globelink Ünimar’ın İcra Heyeti Komite Üyesi Fatih Baş, ihracatta müspete dönen beklentilerin kesimi nasıl etkileyeceğine dair görüşlerini paylaştı.
İhracata ait beklentiler olumluya dönüyor
“Uluslararası ticarette mahallî para ünitelerinin pahalandığı durumlarda rekabet avantajını kaybeden ihracatçı yurt dışı pazarlarında daha çetin bir gayret içerisine giriyor. Son periyotta de Türk lirasında benzeri bir durumun yaşanmasıyla birlikte ihracatçı için şiddetli bir süreç yaşandı. Lakin iktisat siyaset ve takımlarındaki değişimle bir arada döviz kurunda yaşanan hareketlilik ihracatçının aksiye dönen beklentisini müspete çevirmeye yetti.
Makroekonomik gelişmelerin memleketler arası ticarete makul bir mühlet sonra tesir edeceği dikkate alındığında ihracattaki toparlanma belirtilerinin üçüncü çeyrek prestijiyle kendini göstereceğini düşünüyoruz. Siyaset istikrarıyla birlikte yıl sonu ve bilhassa 2024 birinci çeyreğinde dış ticarette de istikrara yaklaşılacaktır.
“Gelişmeler, taşımacılık talebini artırabilir”
Lojistik dalı de milletlerarası ticaretin kalbinde yer almasından kaynaklı olarak yaşanan gelişmelerden direkt etkileniyor. Münasebetiyle önümüzdeki periyotta ihracatta yaşanacak bir artış, nakliyat talebini de artıracaktır.
Uluslararası ticaret tek faktörlü bir yapıya sahip değil. Bu yüzden içerideki gelişmeler kadar global ekonomik konjonktür de epeyce kıymetli. 2023 yılı özelinde bakıldığında dünya iktisadı için bir resesyon beklentisi hakimdi. Lakin FED’in faiz siyasetleriyle birlikte ABD enflasyonunda yaşanan düşüş resesyon kaygılarını nispeten hafifletti. Bugün geldiğimiz noktada ise FED’in yılın son çeyreği veyahut 2024 yılının başları prestijiyle daraltıcı siyasetlerini külliyen sonlandırması ve faiz indirimlerine başlaması bekleniyor. Yeniden gibisi atılımların en büyük ihracat pazarlarımızdan olan Avrupa Birliği’nden de geleceğini söyleyebiliriz. Özetle, birçok gündem hususunun zorluklara sebep olduğu 2023 yılının akabinde bugünün koşullarında 2024 için çok daha olumlu bir tablo çizmek mümkün.
“Türkiye çok avantajlı bir pozisyona sahip”
Türkiye’nin sahip olduğu coğrafik pozisyonun lojistik kesimi açısından ne kadar avantajlı olduğu uzun vakittir konuşuluyor. Bu mevzuda gerekli adımları atarak bu avantajı kıymetlendirme vaktinin geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bugün yapılan altyapı yatırımları kesimi desteklemekle birlikte çok daha fazlasını başarabiliriz. Zira coğrafyamız karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu nakliyatı yapmaya elverişli. Üstelik 3 farklı kıtanın kesiştiği bir konumda yer alıyoruz. Bunların hepsi hanemize artı olarak yazılıyor. Sadece sistemli biçimde gerçek adımları atmak gerekiyor.”