Bitcoin, finansal işlemleri yürütmek için merkeziyetsiz ve güvenli bir araca olan ihtiyacı gözler önüne seren 2008 küresel mali krizine bir yanıt olarak yaratıldı. Bitcoin’in tanıtım belgesi, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan eşler arası işlemlere izin verecek yeni bir tür elektronik nakit sisteminin ana hatlarını çizdi.
Bitcoin’in başarısından sonra, her biri kendine özgü özelliklere ve kullanım durumlarına sahip birçok başka kripto para birimi piyasaya çıktı. Kendi aralarında bir değer niteliğine sahip olmaya başlayan bu kriptolar, zamanlar çok daha büyük hacimlere ulaşarak bir varlık değeri edindi. Bu değerler üzerinde ilk olarak forumlar aracılığı ile kripto alış verişi yapan kullanıcılar, zamanla bu sistemi bir borsa mantığına oturttu. Bitcointalk‘ta yer alan ve bir dönemin en önemli konularından biri olan Escrow anlaşmalarına hâlen girip bakılabiliyor.
Ancak sektörün birden büyümesi ile birlikte piyasalar oluştu ve artık bambaşka bir boyuttayız. Ancak yatırımcıların sorunlar hâlen aynı: Volatilite.
Konu hakkında bir araştırma yapan siber güvenlik şirketi Kaspersky, kripto varlıkların esas benimsenmesi karşısındaki engellere değindi. Bazı veriler ise özellikle dikkat çekti.
Kaspersky: Kripto kullanıcılarının yüzde 48’inin korkusu volatilite
Kripto paralar, günümüzde milyonlarca kişi tarafından aktif olarak kullanılıyor, tutuluyor ve geliştiriliyor. Bu açıdan geleneksel finans açısından sürekli olarak bir tehdit olduğu düşünülen kriptolar, birçok uzmana göre tehditten ziyade bir tamamlayıcı konumuna sahip. Piyasalarda ise 2022’nin de etkisi ile bir dalgalanma söz konusu.
Özellikle 2022’de yaşanan fiyat dalgalanması ve krizler, piyasalar oldukça kötü yansıdı. Bu da doğal olarak kullanıcıların oynak piyasalardan korkmasına neden oldu.
Bu konuyu masaya yatıran Kaspersky ise kripto para birimindeki kullanıcı eğilimlerine yönelik bir araştırma raporu yayımladı.
Raporun sonuçları incelendiğinde Türkiye’deki kripto para kullanıcılarının yüzde 48’inin volatilite nedeniyle para kaybetmekten korktuğunu ve bu sebeple artık kripto para kullanmadığı görülüyor.
Bununla birlikte, yanıt verenlerin yüzde 17’si ise halihazırda para kaybetmiş ve artık yatırım yapmayı bırakmış durumda.
Kripto para sahibi olmayanların yüzde 61’i gibi oldukça büyük bir kesim ise paralarını riske atmaktan endişe duydukları için kripto para kullanmak istemediklerini belirtiyorlar.
Son olarak Türkiye’de yanıt verenlerin yüzde 37’si kripto paralardaki beklentilerinin tam olarak karşılanmadığını belirtirken, yüzde 40’ı ise piyasalardan memnun veya beklentilerinin çıktıklarını belirtti.
Konu hakkında yorumlarda bulunan Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi’nden Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Marc Rivero ise şunları kaydetti;
“Şu anda kripto para birimi endüstrisinin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen, hala muazzam bir potansiyele sahip olan, nispeten yeni ve yenilikçi bir alan olduğunu hatırlamak çok önemli. Gelişmekte olan herhangi bir teknolojide olduğu gibi, bunda da aksilikler veya acı çekenler olacak ancak kriptodan uzun vadeli beklentiler hala parlak. Kripto para meraklıları, güvenliğe öncelik vererek para veya kişisel bilgilerini kaybetme riskini en aza indirebilir ve bunlara bağlı tehditlere karşı koruma sağlayabilir”
Bitcoin’in başarısından sonra, her biri kendine özgü özelliklere ve kullanım durumlarına sahip birçok başka kripto para birimi piyasaya çıktı. Kendi aralarında bir değer niteliğine sahip olmaya başlayan bu kriptolar, zamanlar çok daha büyük hacimlere ulaşarak bir varlık değeri edindi. Bu değerler üzerinde ilk olarak forumlar aracılığı ile kripto alış verişi yapan kullanıcılar, zamanla bu sistemi bir borsa mantığına oturttu. Bitcointalk‘ta yer alan ve bir dönemin en önemli konularından biri olan Escrow anlaşmalarına hâlen girip bakılabiliyor.
Ancak sektörün birden büyümesi ile birlikte piyasalar oluştu ve artık bambaşka bir boyuttayız. Ancak yatırımcıların sorunlar hâlen aynı: Volatilite.
Konu hakkında bir araştırma yapan siber güvenlik şirketi Kaspersky, kripto varlıkların esas benimsenmesi karşısındaki engellere değindi. Bazı veriler ise özellikle dikkat çekti.
Kaspersky: Kripto kullanıcılarının yüzde 48’inin korkusu volatilite
Kripto paralar, günümüzde milyonlarca kişi tarafından aktif olarak kullanılıyor, tutuluyor ve geliştiriliyor. Bu açıdan geleneksel finans açısından sürekli olarak bir tehdit olduğu düşünülen kriptolar, birçok uzmana göre tehditten ziyade bir tamamlayıcı konumuna sahip. Piyasalarda ise 2022’nin de etkisi ile bir dalgalanma söz konusu.
Özellikle 2022’de yaşanan fiyat dalgalanması ve krizler, piyasalar oldukça kötü yansıdı. Bu da doğal olarak kullanıcıların oynak piyasalardan korkmasına neden oldu.
Bu konuyu masaya yatıran Kaspersky ise kripto para birimindeki kullanıcı eğilimlerine yönelik bir araştırma raporu yayımladı.
Raporun sonuçları incelendiğinde Türkiye’deki kripto para kullanıcılarının yüzde 48’inin volatilite nedeniyle para kaybetmekten korktuğunu ve bu sebeple artık kripto para kullanmadığı görülüyor.
Bununla birlikte, yanıt verenlerin yüzde 17’si ise halihazırda para kaybetmiş ve artık yatırım yapmayı bırakmış durumda.
Kripto para sahibi olmayanların yüzde 61’i gibi oldukça büyük bir kesim ise paralarını riske atmaktan endişe duydukları için kripto para kullanmak istemediklerini belirtiyorlar.
Son olarak Türkiye’de yanıt verenlerin yüzde 37’si kripto paralardaki beklentilerinin tam olarak karşılanmadığını belirtirken, yüzde 40’ı ise piyasalardan memnun veya beklentilerinin çıktıklarını belirtti.
Konu hakkında yorumlarda bulunan Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi’nden Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Marc Rivero ise şunları kaydetti;
“Şu anda kripto para birimi endüstrisinin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen, hala muazzam bir potansiyele sahip olan, nispeten yeni ve yenilikçi bir alan olduğunu hatırlamak çok önemli. Gelişmekte olan herhangi bir teknolojide olduğu gibi, bunda da aksilikler veya acı çekenler olacak ancak kriptodan uzun vadeli beklentiler hala parlak. Kripto para meraklıları, güvenliğe öncelik vererek para veya kişisel bilgilerini kaybetme riskini en aza indirebilir ve bunlara bağlı tehditlere karşı koruma sağlayabilir”