Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, ‘Millet Buluşmaları’ kapsamında Giresun’a geldi.
Giresun Atatürk Meydanı’nda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Karadeniz deyince zati kesinlikle birinci akla gelen sempatik insanları ve hoş yağmuru. Yağmurlu bir günde bir arada olduğumuz için son derece memnunum ve mutluyum; güzel geldiniz, onur verdiniz. Bir değişime, bir dönüşüme hazır mıyız? Adalet, hak hukuk istiyor muyuz? Hiç meraklanmayın kelamım söz; bu ülkeye hoş baharları getireceğim. Herkesin memnun olduğu, hiç kimsenin ötekileştirilmediği hoş bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Artık hengameden, ayrışmadan, birbirimizin aleyhinde konuşmaktan bıktık. Ya arkadaş bir de kucaklaşalım, bir ortaya gelip, sohbet edelim. Kardeşçe, bu ülkenin dünya kadar sorunu var, o problemleri çözelim. Bunu yapacağız ve bu ülkeye kesinlikle huzuru ve her konuta rahmeti getireceğiz. Hiç telaş etmeyin. Giresun’da 22 bin 294 genç, birinci defa sandığa gidip, oy kullanacak. Artık gençler siz demokrasi, özgürlük istiyor musunuz? İş ve aş istiyor musunuz? Size kelamım var; sizin bütün hayalleriniz, Bay Kemal’in maksadı olacak. Gençler umutlarını diğer ülkelerde değil; kendi ülkesinde çalışarak, üreterek, alın teri dökerek kazanmasını bilmeli ve kazanmalı. Siyaset kurumu da bunun altyapısını kesinlikle oluşturmalı” dedi.
‘BU FINDIK, 4 DOLARIN ALTINA ASLA DÜŞMEYECEK’
Bölgede üretilen çay ve fındığın pahalı olduğunu kaydeden ve fındığın kilosunu 4 dolar yapacaklarını vadeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir pankart var. ‘Fındığın umudu Kılıçdaroğlu’ diye yazıyor. Giresun deyince herkes Türkiye’nin en yeterli fındığını biliyor. Yalnızca ben, Karadeniz yahut Türkiye’de değil; dünya da bunu çok güzel biliyor. Bakınız Karadeniz Bölgesi için çay ve fındık, stratejik eserdir. Burada yetişen fındık, yalnızca bizim ülkemiz için değil; dünya için de son derece bedelli bir eserdir. Pekala nasıl oluyor da üreten dünyadaki bir numaralı ülkeyiz, elin oğlu bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor lakin bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niye? Mademki ben üretiyorum, mademki dünyada bir numarayım, nasıl oluyor da elin oğlu kazanıyor? Kazanamıyoruz. Nasıl oluyor da bizim döktüğümüz alın terini diğerleri kazanıyor. Dedim ki; sen her şeyi dolara bağladın, köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar. O vakit bu fındığı da dolar yapalım. Kilosu 4 dolar. Bunun büyük kısmı zati ihraç ediliyor. 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur. Hasebiyle üretici her yıl ne kadar kazanacağını ne kadar üreteceğini bilir. Kelamım söz Bay Kemal’in kelamı; bu fındık 4 doların altına asla düşmeyecek.”
‘KUL HAKKI YİYENLERE OY VERMEYECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, kelamlarına şöyle devam etti: “‘Bay Kemal, parayı nereden bulacaksın?’ diyecekler. Söylüyorum; sen, 5’li çetelere dolar, avro, buluyorsun, fındıkçıya gelince parayı nereden bulacaksın diyorsun. Onlardan alacağım, söke söke alacağım ve size vereceğim. İktidar, halkın iktidarını istiyor musunuz? Mazlumdan, garipten yana olan bir iktidar istiyor musunuz? O vakit sandığa gideceğiz. Oyumuzu kullanmadan evvel elimizi vicdanımıza koyacağız. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyeceğiz. Bay Kemal’in size kelamı; kul hakkı yiyenleri asla affetmeyeceğim. Burunlarından fitil fitil getireceğim. Hiç kaygı etmeyin. Allah aşkına bu milleti kuru soğana bile mahkum ettiler; çözeceğim.”
‘TERÖRE KARŞI ORTAK UĞRAŞ EDECEĞİZ’
Terörle ilgili de bildiriler veren Kılıçdaroğlu, “Hangi iftiraları atacağız diye sıraya girmişler. Yok terör, yok şöyle, yok şu örgüt, yok şunu yaptı, yok Kılıçdaroğlu şöyle, yok masanın altı, yok masanın üstü. Ne derseniz deyin, yüreğiniz ne kadar açıksa beni o denli bilin. Terör, bir insanlık kabahatidir. Kim yaparsa yapsın, nereden gelirse gelsin, teröre karşı durmayan zati insan değildir. Teröre karşı ortak uğraş edeceğiz. Bunu hepinizin bilmesini isterim. Allah’ın yarattığı bu hoş dünyada, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ön yargılarımızdan kurtulmak istiyoruz. Bu ülke gereğince kamplaştı artık kamplaşmadan çıkmalı. Elin oğlu büyüyor, giderek küçülüyoruz” dedi.
Tüm köy okullarını açacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Köylerde tıpkı vakitte ziraat mühendisleri ve veteriner de olacak. İşsizlik, bütün kötülüklerin anasıdır. Bir anneyi, bir babayı düşünün; boğazından kesip evladını okutuyor. Şayet geliri yoksa o konutta huzur yoktur. Kelamım söz; her konuta huzuru ve rahmeti getireceğim. Kelamım söz; Türkiye için çalışacağım. Her şey çok hoş olacak ve bu ülkeye baharlar gelecek” diye konuştu.
‘ASLA ZAFER KAZANMIŞ OLMAYACAĞIZ’
Mitingde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş da seçim atmosferine değinerek, “İnşallah bu yağmurlar, 14 Mayıs’tan sonra meydana gelecek baharın muştusu ve rahmeti olacak. Bir seçime giriyoruz lakin bakıyoruz konuşulanlara, seçime mi giriyoruz, savaşa mı giriyoruz belirli değil. 14 Mayıs’ta 65 milyon seçmen gidecek, oy kullanacak, bir tercih yapacak. Sonuçta seçilen hükümet idareye başlayacak, sonraki gün herkes işine gücüne dönecek. Lakin güya seçim değil de güya karşıda düşman var üzere davranışlar oluyor ya da tedirginlikler. Ankara’da şu kelamı etmiştik, 31 Mart seçim öncesi dedik ki; seçimi kazanacağız ancak asla zafer kazanmış olmayacağız. Zira karşımızda düşman yok” dedi.
‘HORON TEK OYNANMAZ’
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ise “Allah’ını seversen horon tek başına oynanır mı? Birisi çıkmış yıllardır diyor ki; horonu tek başıma oynayacağım. Horon tek oynanmaz, horon grupla oynanır. Diyoruz ki; sayın genel liderimle 13’üncü cumhurbaşkanımızla horonun hükümdarını oynamaya geliyoruz. Horon, halay her şey var. Bütün bu toprakları kapsayan çok hoş bir gelecek bizi bekliyor. Devletin ve milletin ahlakını taşıyoruz. Bu memleketin bu cennet köşesi, öteki yerler ile eşitlenecek hak ettiği kıymete kavuşacak” diye konuştu.
Giresun Atatürk Meydanı’nda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Karadeniz deyince zati kesinlikle birinci akla gelen sempatik insanları ve hoş yağmuru. Yağmurlu bir günde bir arada olduğumuz için son derece memnunum ve mutluyum; güzel geldiniz, onur verdiniz. Bir değişime, bir dönüşüme hazır mıyız? Adalet, hak hukuk istiyor muyuz? Hiç meraklanmayın kelamım söz; bu ülkeye hoş baharları getireceğim. Herkesin memnun olduğu, hiç kimsenin ötekileştirilmediği hoş bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Artık hengameden, ayrışmadan, birbirimizin aleyhinde konuşmaktan bıktık. Ya arkadaş bir de kucaklaşalım, bir ortaya gelip, sohbet edelim. Kardeşçe, bu ülkenin dünya kadar sorunu var, o problemleri çözelim. Bunu yapacağız ve bu ülkeye kesinlikle huzuru ve her konuta rahmeti getireceğiz. Hiç telaş etmeyin. Giresun’da 22 bin 294 genç, birinci defa sandığa gidip, oy kullanacak. Artık gençler siz demokrasi, özgürlük istiyor musunuz? İş ve aş istiyor musunuz? Size kelamım var; sizin bütün hayalleriniz, Bay Kemal’in maksadı olacak. Gençler umutlarını diğer ülkelerde değil; kendi ülkesinde çalışarak, üreterek, alın teri dökerek kazanmasını bilmeli ve kazanmalı. Siyaset kurumu da bunun altyapısını kesinlikle oluşturmalı” dedi.
‘BU FINDIK, 4 DOLARIN ALTINA ASLA DÜŞMEYECEK’
Bölgede üretilen çay ve fındığın pahalı olduğunu kaydeden ve fındığın kilosunu 4 dolar yapacaklarını vadeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir pankart var. ‘Fındığın umudu Kılıçdaroğlu’ diye yazıyor. Giresun deyince herkes Türkiye’nin en yeterli fındığını biliyor. Yalnızca ben, Karadeniz yahut Türkiye’de değil; dünya da bunu çok güzel biliyor. Bakınız Karadeniz Bölgesi için çay ve fındık, stratejik eserdir. Burada yetişen fındık, yalnızca bizim ülkemiz için değil; dünya için de son derece bedelli bir eserdir. Pekala nasıl oluyor da üreten dünyadaki bir numaralı ülkeyiz, elin oğlu bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor lakin bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niye? Mademki ben üretiyorum, mademki dünyada bir numarayım, nasıl oluyor da elin oğlu kazanıyor? Kazanamıyoruz. Nasıl oluyor da bizim döktüğümüz alın terini diğerleri kazanıyor. Dedim ki; sen her şeyi dolara bağladın, köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar. O vakit bu fındığı da dolar yapalım. Kilosu 4 dolar. Bunun büyük kısmı zati ihraç ediliyor. 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur. Hasebiyle üretici her yıl ne kadar kazanacağını ne kadar üreteceğini bilir. Kelamım söz Bay Kemal’in kelamı; bu fındık 4 doların altına asla düşmeyecek.”
‘KUL HAKKI YİYENLERE OY VERMEYECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, kelamlarına şöyle devam etti: “‘Bay Kemal, parayı nereden bulacaksın?’ diyecekler. Söylüyorum; sen, 5’li çetelere dolar, avro, buluyorsun, fındıkçıya gelince parayı nereden bulacaksın diyorsun. Onlardan alacağım, söke söke alacağım ve size vereceğim. İktidar, halkın iktidarını istiyor musunuz? Mazlumdan, garipten yana olan bir iktidar istiyor musunuz? O vakit sandığa gideceğiz. Oyumuzu kullanmadan evvel elimizi vicdanımıza koyacağız. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyeceğiz. Bay Kemal’in size kelamı; kul hakkı yiyenleri asla affetmeyeceğim. Burunlarından fitil fitil getireceğim. Hiç kaygı etmeyin. Allah aşkına bu milleti kuru soğana bile mahkum ettiler; çözeceğim.”
‘TERÖRE KARŞI ORTAK UĞRAŞ EDECEĞİZ’
Terörle ilgili de bildiriler veren Kılıçdaroğlu, “Hangi iftiraları atacağız diye sıraya girmişler. Yok terör, yok şöyle, yok şu örgüt, yok şunu yaptı, yok Kılıçdaroğlu şöyle, yok masanın altı, yok masanın üstü. Ne derseniz deyin, yüreğiniz ne kadar açıksa beni o denli bilin. Terör, bir insanlık kabahatidir. Kim yaparsa yapsın, nereden gelirse gelsin, teröre karşı durmayan zati insan değildir. Teröre karşı ortak uğraş edeceğiz. Bunu hepinizin bilmesini isterim. Allah’ın yarattığı bu hoş dünyada, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ön yargılarımızdan kurtulmak istiyoruz. Bu ülke gereğince kamplaştı artık kamplaşmadan çıkmalı. Elin oğlu büyüyor, giderek küçülüyoruz” dedi.
Tüm köy okullarını açacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Köylerde tıpkı vakitte ziraat mühendisleri ve veteriner de olacak. İşsizlik, bütün kötülüklerin anasıdır. Bir anneyi, bir babayı düşünün; boğazından kesip evladını okutuyor. Şayet geliri yoksa o konutta huzur yoktur. Kelamım söz; her konuta huzuru ve rahmeti getireceğim. Kelamım söz; Türkiye için çalışacağım. Her şey çok hoş olacak ve bu ülkeye baharlar gelecek” diye konuştu.
‘ASLA ZAFER KAZANMIŞ OLMAYACAĞIZ’
Mitingde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş da seçim atmosferine değinerek, “İnşallah bu yağmurlar, 14 Mayıs’tan sonra meydana gelecek baharın muştusu ve rahmeti olacak. Bir seçime giriyoruz lakin bakıyoruz konuşulanlara, seçime mi giriyoruz, savaşa mı giriyoruz belirli değil. 14 Mayıs’ta 65 milyon seçmen gidecek, oy kullanacak, bir tercih yapacak. Sonuçta seçilen hükümet idareye başlayacak, sonraki gün herkes işine gücüne dönecek. Lakin güya seçim değil de güya karşıda düşman var üzere davranışlar oluyor ya da tedirginlikler. Ankara’da şu kelamı etmiştik, 31 Mart seçim öncesi dedik ki; seçimi kazanacağız ancak asla zafer kazanmış olmayacağız. Zira karşımızda düşman yok” dedi.
‘HORON TEK OYNANMAZ’
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ise “Allah’ını seversen horon tek başına oynanır mı? Birisi çıkmış yıllardır diyor ki; horonu tek başıma oynayacağım. Horon tek oynanmaz, horon grupla oynanır. Diyoruz ki; sayın genel liderimle 13’üncü cumhurbaşkanımızla horonun hükümdarını oynamaya geliyoruz. Horon, halay her şey var. Bütün bu toprakları kapsayan çok hoş bir gelecek bizi bekliyor. Devletin ve milletin ahlakını taşıyoruz. Bu memleketin bu cennet köşesi, öteki yerler ile eşitlenecek hak ettiği kıymete kavuşacak” diye konuştu.