Savunma Sanayii Başkanlığı’nın, Türk hava gücünün dış bağımlılığını azaltmaya yönelik projeleri içinde kıymetli yeri bulunan Ulusal Muharip Uçak, Hürjet, Atak-2 helikopteri ve Anka-3 insansız savaş uçağı bugün halkın karşısına çıktı.
Türk savunma endüstrisinin yıldız projelerinin birlikte görücüye çıktığı tarihi günde Ulusal Muharip Uçak’ın (MMU) ismi da belirli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan MMU’nun ismini ‘Kaan’ olarak açıkladı.
Peki yerli ve ulusal imkanlarla geliştirilen sistemlerin Türkiye’ye avantajı ne? Ege, Akdeniz ve Suriye’de Türkiye’ye ne üzere yarar sağlayacak? Türkiye’nin yeni projeleri’ni pahalandıran uzmanlar CNN Türk’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ÜRETİLEN ARAÇLAR KOMANDO TABURUNUN YERİNİ ALDI DEDİNİZ, NASIL YORUMLARSINIZ?
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Vazifelisi Abdullah Ağar, savunma sanayii projeleri ile ilgili şunları söyledi.
“Sadece bir SİHA bir komando taburu düzeyinde kuvvet çarpanı. ANKA-3’ü şu anda yapabilen teknolojiye sahip ender ülkelerden birisiyiz. Hem hava yer misyonlarında nokta atışları yapabilecek, keşif gözetleme kabiliyetine misyon yapabilecek. Görünmezlik özelliği ile düşmanın gönderdiği hava araçlarına pusu ve baskın yapabilecek. Taktiksel kabiliyeti var.
Bir başka tarafı ile role görevi görecek. ANKA-3 hayalet tarafıyla son derece kıymetli bir özelliği var. Ağır taarruz helikopteri, dünyada bu helikopteri yapan 3 ülkeden birisi olduk.
Hem yararlı yük olarak hem uçuş sistemleri olarak, iklim ve irtifa şartlarında ortaya koymuş olduğu direnç.
Bir öteki taraftan HÜRJET’imiz. Eğitim uçaklarının yerini alacak. Şu anda kullanmakta olduğumuz F-5’lerin yerini alacak. Bir başka tarafı yakın dayanak uçağı. Bu açıdan baktığımızda küçük bir F-16 modeli diyebilirsiniz.
Öte tarafta Kaan, stratejik üstünlük sağlamak istiyorsanız bu türlü bir uçağa gereksiniminiz var. Hepsinin yeri doldurulamaz bir özelliği var. Bu silah sistemlerini gören ülkeler Türkiye ile müttefik olmak isteyecekler.
Bu sistemleri tedarik için ihraç edeceksiniz. Geçen yıl 4.4 milyar dolar kazanımlara ulaştık. Bu platformlarla birlikte katlanarak gidecek. Türkiye stratejik bağımlılıktan kurtuluyor.
Artık ben de varım jeopolitik olarak ben de giriyorum. Aslında bugünkü şovun temel bir emeli var. Türkiye ben de varım diyor.
‘DOSTLARA, DÜŞMANLARA BİLDİRİ VAR’
Bir mühendislik birikimi, siyasi irade hepsi bir ortaya geldikten sonra inşa edilebildi. HÜRJET’te, GÖKBEY’de, ANKA-3’te çok büyük bir irade var. Hepsinin bir ortaya gelmesiyle birlikte 5 tane savaş platformunu insanların gözler önüne sermiş oldu. Burada dostlara, düşmanlara ileti var. “
KADIR DOĞAN: ÖNEMLİ BİR KABİLİYET VAR BURADA
Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan açıklamasında şu tabirleri kullandı:
“Çok ağır sertifikasyon koşulları var. Siz yaptığınız sivil bir hava aracını istediğinizi havalimanına indiremiyorsunuz. Burada açıkçası bizim gördüğümüz tam manasıyla hem tasarım, hem üretim hem geliştirmek önemli bir kabiliyet var burada.
Bu kabiliyetleri TUSAŞ’ta görmek hem bir mühendis olarak görmek gurur verici.
BU SİSTEMLER, EGE’DE, AKDENİZ’DE, SURİYE’DE GÜÇ ÇARPANI OLUŞTURUR MU?
Bana kalırsa öncelikle Ege ve Akdeniz’de Türkiye’nin stratejilerini kısıtlamamak gerekiyor. Bir güç istikrarından bahsetmek gerçek değil. Yunanistan, MSB Akar da bahsetti. Bizim istikrarımızı olabilecek bir ülke değil.
Günümüzde harp alanında en temel stratejilerden bir tanesi harp etrafında kurulan stratejiler, bunlar Türkiye’nin stratejisi de değil. ABD’nin açıkladığı rapor var. İnsansız sistemler yol haritası raporu. ABD’nin gayesi beşerli ve insanız sistemleri bir ortada çalıştırabilmek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ANKA-3 KIZILELMA birbirleri ile uçuş yapacaklar dedi. Siz bu kadar farklı sistemi bir ortaya getirirseniz bu size şunu sağlayacak. Biz Bahar Kalkanında onlarca İHA’nın bir ortada misyon yaptığını gördük.
‘TÜRKİYE’NİN MAKSADINI ÇOK NET GÖSTERİYOR’
ABD’nin bile 2040’lara koyduğu amaçları biz 2030’larda gerçekleştirmeye başlayacağız. Bu Türkiye’nin maksatlarını çok net gösteriyor, tarihe geçecek bir gün.”
Türk savunma endüstrisinin yıldız projelerinin birlikte görücüye çıktığı tarihi günde Ulusal Muharip Uçak’ın (MMU) ismi da belirli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan MMU’nun ismini ‘Kaan’ olarak açıkladı.
Peki yerli ve ulusal imkanlarla geliştirilen sistemlerin Türkiye’ye avantajı ne? Ege, Akdeniz ve Suriye’de Türkiye’ye ne üzere yarar sağlayacak? Türkiye’nin yeni projeleri’ni pahalandıran uzmanlar CNN Türk’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ÜRETİLEN ARAÇLAR KOMANDO TABURUNUN YERİNİ ALDI DEDİNİZ, NASIL YORUMLARSINIZ?
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Vazifelisi Abdullah Ağar, savunma sanayii projeleri ile ilgili şunları söyledi.
“Sadece bir SİHA bir komando taburu düzeyinde kuvvet çarpanı. ANKA-3’ü şu anda yapabilen teknolojiye sahip ender ülkelerden birisiyiz. Hem hava yer misyonlarında nokta atışları yapabilecek, keşif gözetleme kabiliyetine misyon yapabilecek. Görünmezlik özelliği ile düşmanın gönderdiği hava araçlarına pusu ve baskın yapabilecek. Taktiksel kabiliyeti var.
Bir başka tarafı ile role görevi görecek. ANKA-3 hayalet tarafıyla son derece kıymetli bir özelliği var. Ağır taarruz helikopteri, dünyada bu helikopteri yapan 3 ülkeden birisi olduk.
Hem yararlı yük olarak hem uçuş sistemleri olarak, iklim ve irtifa şartlarında ortaya koymuş olduğu direnç.
Bir öteki taraftan HÜRJET’imiz. Eğitim uçaklarının yerini alacak. Şu anda kullanmakta olduğumuz F-5’lerin yerini alacak. Bir başka tarafı yakın dayanak uçağı. Bu açıdan baktığımızda küçük bir F-16 modeli diyebilirsiniz.
Öte tarafta Kaan, stratejik üstünlük sağlamak istiyorsanız bu türlü bir uçağa gereksiniminiz var. Hepsinin yeri doldurulamaz bir özelliği var. Bu silah sistemlerini gören ülkeler Türkiye ile müttefik olmak isteyecekler.
Bu sistemleri tedarik için ihraç edeceksiniz. Geçen yıl 4.4 milyar dolar kazanımlara ulaştık. Bu platformlarla birlikte katlanarak gidecek. Türkiye stratejik bağımlılıktan kurtuluyor.
Artık ben de varım jeopolitik olarak ben de giriyorum. Aslında bugünkü şovun temel bir emeli var. Türkiye ben de varım diyor.
‘DOSTLARA, DÜŞMANLARA BİLDİRİ VAR’
Bir mühendislik birikimi, siyasi irade hepsi bir ortaya geldikten sonra inşa edilebildi. HÜRJET’te, GÖKBEY’de, ANKA-3’te çok büyük bir irade var. Hepsinin bir ortaya gelmesiyle birlikte 5 tane savaş platformunu insanların gözler önüne sermiş oldu. Burada dostlara, düşmanlara ileti var. “
KADIR DOĞAN: ÖNEMLİ BİR KABİLİYET VAR BURADA
Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan açıklamasında şu tabirleri kullandı:
“Çok ağır sertifikasyon koşulları var. Siz yaptığınız sivil bir hava aracını istediğinizi havalimanına indiremiyorsunuz. Burada açıkçası bizim gördüğümüz tam manasıyla hem tasarım, hem üretim hem geliştirmek önemli bir kabiliyet var burada.
Bu kabiliyetleri TUSAŞ’ta görmek hem bir mühendis olarak görmek gurur verici.
BU SİSTEMLER, EGE’DE, AKDENİZ’DE, SURİYE’DE GÜÇ ÇARPANI OLUŞTURUR MU?
Bana kalırsa öncelikle Ege ve Akdeniz’de Türkiye’nin stratejilerini kısıtlamamak gerekiyor. Bir güç istikrarından bahsetmek gerçek değil. Yunanistan, MSB Akar da bahsetti. Bizim istikrarımızı olabilecek bir ülke değil.
Günümüzde harp alanında en temel stratejilerden bir tanesi harp etrafında kurulan stratejiler, bunlar Türkiye’nin stratejisi de değil. ABD’nin açıkladığı rapor var. İnsansız sistemler yol haritası raporu. ABD’nin gayesi beşerli ve insanız sistemleri bir ortada çalıştırabilmek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ANKA-3 KIZILELMA birbirleri ile uçuş yapacaklar dedi. Siz bu kadar farklı sistemi bir ortaya getirirseniz bu size şunu sağlayacak. Biz Bahar Kalkanında onlarca İHA’nın bir ortada misyon yaptığını gördük.
‘TÜRKİYE’NİN MAKSADINI ÇOK NET GÖSTERİYOR’
ABD’nin bile 2040’lara koyduğu amaçları biz 2030’larda gerçekleştirmeye başlayacağız. Bu Türkiye’nin maksatlarını çok net gösteriyor, tarihe geçecek bir gün.”