Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Erbaş, “Çocuk; Rabb’imizin kıymetli emaneti. Birkaç gün önceden itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutacağız inşallah.”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 6 yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismarı iddialarına ilişkin, "Yarınki hutbe konumuz ‘Çocuk; Rabb’imizin Kıymetli Emaneti.’ Birkaç gün önceden itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutacağız inşallah." dedi.
Erbaş, bir otelde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı"na katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada, şiddetin her yerde meydana geldiği bir çağda yaşadıklarını söyleyen Erbaş, öfke ile taşkınlığın akıl, vicdan ve merhameti esir aldığını, şiddet, zulüm ve kötülüklerin hayatı kuşattığını belirtti.
Dünyanın her yerinde kadınlara şiddet uygulayanların varlığının herkesi derinden üzdüğünü vurgulayan Erbaş, şunları belirtti:
"İnsanın en dokunulmaz değeri olan cana kastedenlerin, sorumsuz ve sabırsız davranarak hanımını, çocuğunu incitip rencide edenlerin varlığı, vicdanları yaralamaktadır. Aslında bu da göstermektedir ki, cahiliye anlayışı, sadece bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat tarzını ifade etmektedir. Bu noktada, rahmet ve merhamet dininin, adalet ve irfan medeniyetinin mensupları olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir."
"Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz"
Kadını, erkeği, genci, yaşlıyı, çocuğu ve büyüğü değersizleştirmenin, aşağılamanın ve onlara şiddeti reva görmenin hiçbir akli, vicdani, dini yönü, dayanağı ve mazeretinin olmadığının altını çizen Erbaş, "Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz. Hepimiz, toplumumuzda ve dünyada, kadına şiddeti reva gören her türlü anlayış, davranış, inanış, gelenek ve törenin karşısında yer almak, Hz. Peygamberin merhamet yüklü mesajlarını kendimize şiar edinerek şiddetin her türlüsüyle mücadele etmek zorundayız." diye konuştu.
Şiddetin sadece fiziki boyutla sınırlı olmadığına dikkati çeken Erbaş, şöyle dedi:
"Dolayısıyla insan onurunu zedeleyen, yaşama, inanç, düşünce ve tercihte bulunma hakkını gasp eden her türlü oluşum, yaklaşım ve anlayışla hep birlikte mücadele etmek, her şeyden önce insani ve İslami bir vazifedir. Zira yıkım, acı, gözyaşı ve nedametle neticelenen şiddetin, vicdan ve insaftan yoksun fotoğrafı karşısında susmak ve hiçbir şey yapmamak, asla mümine yakışan bir tavır değildir."
Diyanet İşleri Başkanlığının, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yaptığı işbirliği protokolü çerçevesinde ailelere yönelik eğitim, manevi danışmanlık, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik materyal hazırlama ve bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Erbaş, başkanlığın Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı çerçevesinde, bu yıl yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yarın 90 bin camide "çocuk" konulu hutbe okunacak
Cuma hutbelerini en çok aile içi şiddete karşı farkındalık ve ailenin önemi konularına ayırdıklarını söyleyen Erbaş, "Yarınki hutbe konumuz ‘Çocuk; Rabb’imizin Kıymetli Emaneti.’ Birkaç gün önceden itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutacağız inşallah." bilgisini verdi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının bütün görevlileriyle kadınların, çocukların ve insanlığın maruz kaldığı şiddet hadiselerinin son bulması için etkili, sürekli ve somut önlemlerin alınması adına yapılacak çalışmalarda, bireysel ve kurumsal sorumluluğunun gereklerini yerine getirmeye azim ve kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu bağlamda hedefimiz, şiddetin her türlüsünün önlenmesi mevzusunda farkındalık ve duyarlılığı artırmak, cami ve cami dışı mekanlarda vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, kısaca yüce dinimizin adalet ve merhamet ilkelerini ve sevgili Peygamberimizin örnek hayatını toplumun tüm katmanlarına ulaştırmaktır. Milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektir. Bu çalışmalarımız, her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir. Hakikat şu ki, iyilik ve merhameti güçlendirdiğimizde, kötülük ve şiddet azalacaktır. Sevgi, saygı, adalet ve merhamete bağlı kalanlara ve bu değerler yolunda gayret edenlere Allah yardım edecek ve onların çalışmalarını bereketlendirecektir."
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 6 yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismarı iddialarına ilişkin, "Yarınki hutbe konumuz ‘Çocuk; Rabb’imizin Kıymetli Emaneti.’ Birkaç gün önceden itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutacağız inşallah." dedi.
Erbaş, bir otelde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı"na katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada, şiddetin her yerde meydana geldiği bir çağda yaşadıklarını söyleyen Erbaş, öfke ile taşkınlığın akıl, vicdan ve merhameti esir aldığını, şiddet, zulüm ve kötülüklerin hayatı kuşattığını belirtti.
Dünyanın her yerinde kadınlara şiddet uygulayanların varlığının herkesi derinden üzdüğünü vurgulayan Erbaş, şunları belirtti:
"İnsanın en dokunulmaz değeri olan cana kastedenlerin, sorumsuz ve sabırsız davranarak hanımını, çocuğunu incitip rencide edenlerin varlığı, vicdanları yaralamaktadır. Aslında bu da göstermektedir ki, cahiliye anlayışı, sadece bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat tarzını ifade etmektedir. Bu noktada, rahmet ve merhamet dininin, adalet ve irfan medeniyetinin mensupları olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir."
"Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz"
Kadını, erkeği, genci, yaşlıyı, çocuğu ve büyüğü değersizleştirmenin, aşağılamanın ve onlara şiddeti reva görmenin hiçbir akli, vicdani, dini yönü, dayanağı ve mazeretinin olmadığının altını çizen Erbaş, "Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz. Hepimiz, toplumumuzda ve dünyada, kadına şiddeti reva gören her türlü anlayış, davranış, inanış, gelenek ve törenin karşısında yer almak, Hz. Peygamberin merhamet yüklü mesajlarını kendimize şiar edinerek şiddetin her türlüsüyle mücadele etmek zorundayız." diye konuştu.
Şiddetin sadece fiziki boyutla sınırlı olmadığına dikkati çeken Erbaş, şöyle dedi:
"Dolayısıyla insan onurunu zedeleyen, yaşama, inanç, düşünce ve tercihte bulunma hakkını gasp eden her türlü oluşum, yaklaşım ve anlayışla hep birlikte mücadele etmek, her şeyden önce insani ve İslami bir vazifedir. Zira yıkım, acı, gözyaşı ve nedametle neticelenen şiddetin, vicdan ve insaftan yoksun fotoğrafı karşısında susmak ve hiçbir şey yapmamak, asla mümine yakışan bir tavır değildir."
Diyanet İşleri Başkanlığının, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yaptığı işbirliği protokolü çerçevesinde ailelere yönelik eğitim, manevi danışmanlık, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik materyal hazırlama ve bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Erbaş, başkanlığın Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı çerçevesinde, bu yıl yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yarın 90 bin camide "çocuk" konulu hutbe okunacak
Cuma hutbelerini en çok aile içi şiddete karşı farkındalık ve ailenin önemi konularına ayırdıklarını söyleyen Erbaş, "Yarınki hutbe konumuz ‘Çocuk; Rabb’imizin Kıymetli Emaneti.’ Birkaç gün önceden itibaren duyduğumuz o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutacağız inşallah." bilgisini verdi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının bütün görevlileriyle kadınların, çocukların ve insanlığın maruz kaldığı şiddet hadiselerinin son bulması için etkili, sürekli ve somut önlemlerin alınması adına yapılacak çalışmalarda, bireysel ve kurumsal sorumluluğunun gereklerini yerine getirmeye azim ve kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu bağlamda hedefimiz, şiddetin her türlüsünün önlenmesi mevzusunda farkındalık ve duyarlılığı artırmak, cami ve cami dışı mekanlarda vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, kısaca yüce dinimizin adalet ve merhamet ilkelerini ve sevgili Peygamberimizin örnek hayatını toplumun tüm katmanlarına ulaştırmaktır. Milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektir. Bu çalışmalarımız, her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir. Hakikat şu ki, iyilik ve merhameti güçlendirdiğimizde, kötülük ve şiddet azalacaktır. Sevgi, saygı, adalet ve merhamete bağlı kalanlara ve bu değerler yolunda gayret edenlere Allah yardım edecek ve onların çalışmalarını bereketlendirecektir."